Zekâtın verileceği yerlerden olan “Fî-Sebîlillâh” yani “Allah yolunda olan” kavlinden maksadın ne olduğu hakkında varid olan ihtilaflar nelerdir?

SORU: Zekâtın verileceği yerlerden olan  “Fî-Sebîlillâh” yani “Allah yolunda olan” kavlinden maksadın ne olduğu hakkında varid olan ihtilaflar nelerdir?

CEVAP:

Zekâtın verileceği yerlerden olan  “Fî-Sebîlillâh” yani “Allah yolunda olan” kavlinden murad, -daha önce de ilk bölümde geçtiği üzere- İmam Ebû Yusuf’a göre, ordudan kopup geri kalan gazilerdir

İmam Muhammed’e göre ise, hac kafilesinden geri kalan hacılardır…

Bazılarına göre ise bundan murad, ilim talebeleridir. Bazıları buna itiraz ederek, “ayet indiği vakit ortada kendilerine “ilim talebesi” denilecek kimse yoktu” demiştir. Buna şöyle cevap verilmiştir; “Bunu ihtimalden uzak görmek, ihtimalden uzaktır. Çünkü ilim talebi, ahkâmları anlayıp öğrenmekten başka bir şey değildir. Hangi talebe, Ashab-ı Suffe gibi Nebî (s.a.v)’den hükümleri öğrenmek/almak için O’nun meclisine devam edenlerin rütbesine/derecesine ulaşabilir.” Binaenaleyh, “Fî-Sebîlillâh” kavline  “ilim talebesi” diye yapılan tefsir hoş ve güzeldir…

el-Bedâi’ isimli eserde, “Fî-Sebîlillâh” kavlinden murad, “bütün kurbetlerdir” denilmiştir. Binaenaleyh, Allah’a taat uğrunda ve hayır yolunda sa’yu gayret edip de/çalışıp ta muhtaç kalan herkes buna yani “Fî-Sebîlillâh” kavline dâhildir… (İbn-i Âbidîn, Zekât Bahsi)