SORU: Şüpheli veya haram parası olan kimse bu parayı nereye harcar?
CEVAP:
Rasûlullah (s.a.v) kan alıcının (yani hacamat işini yapan kişinin) parasını defalarca hediye olarak yemekten geri durdu, yemedi. Hacamat yapan kişi bu parayı fakire ve yetime sadaka olarak vermek istedi, Rasûlullah (s.a.v) müsaade etmedi ve “Devene yedir, onun midesine gitsin!” buyurdu. Hâlbuki Rasûlullah (s.a.v) kan alıcıya kan aldırdığı zaman ücret vermiştir. Bununla birlikte onun parasını yemekten geri durmuştur. Çünkü kan almaktaki ücret asılda haram olup, zaruretten dolayı helal kılınmıştır. Bu da şüphe meydana getirmiş olduğu için şüpheli olan malı sadaka olarak almamıştır. Çünkü şüpheliyi tasadduk etmek mekruhtur… (İhyâu-Ulûmi’d-Dîn)
Kredi kartlarına verilen puanlar, elinde faiz parası bulunanlar, kişinin elinde olmadan verilen nemalar, promosyonlar ve faiz gibi haram veya şüpheli paraların harcamasında yukarıdaki rivayet örnek teşkil etmektedir.
Zamanımızda bu tür paralar, tuvaletlerin ihtiyaçları ve yapımında, şayet kişi çok fakir ve bu paraya muhtaç ise sadece odun, kömür, doğalgaz gibi evinin veya işyerinin yakıtına yahut arabasının yakıtı gibi yanıp gidecek yerlerde kullanılmalıdır veya fakirin bu ihtiyaçlarını-faturalarını karşılamak için harcamalıdır lakin bu ihtiyaçlarını karşılasın diye mümkünse fakirin eline parayı vermemelidir. Bu para fakirin eline sadaka olarak verilmemeli, giyecek, gıda, temizlik vs. şeylerin alımında kullanılmamalıdır…