SORU: Mehdi (a.s)’ın Roma’yı fethettikten sonra “Kâtı’” denilen şehre gelip fethetmesi ve 1 milyon savaşçısını öldürmesi nasıl olacaktır? “Kâtı’” denilen şehir neresidir? “Kâtı’”şehrinde kaç yıl kalacaklardır? Mehdi (a.s)’ın 1000 gemi inşa edip yeryüzünde ayak basmadığı hiçbir yerin kalmayacak mıdır? Melhametü’l-Kübrâ’da ve Deccal’in ortaya çıkışında Müslümanlar nerede toplanacaklardır?
CEVAP:
(Mehdi (a.s) Melhametü’l-Kübrâ/Büyük Savaşta Roma’yı fethettikten) sonra “Kâtı’”[1] denilen şehre (yani bölünmüş parçalanmış şehre) gelirler, (bu şehrin) uzunluğu 1000 mil eni ise 500 mildir, (şehrin) 360 kapısı vardır ve her kapıdan 1000 savaşçı çıkar. (Bu şehir) deniz/okyanus (kıyısında) olup (bu deniz/okyanus) gemileri yüzdürmez/dolaştırmaz. Denildi ki: Ya Rasûlullah! Niçin (o) denizde gemiler yüzemez? (Rasûlullah (s.a.v) şöyle) buyurdu: “Çünkü (o denizin/okyanusun) derinliğinin (sonu) yoktur (yani çok derindir). (Bundan dolayı insanlar) o denizin (ancak) haliçlerinden geçerler (yani diğer denizler bu okyanusun ancak körfezleri mesabesinde olup bu denizlerden gemilerle giderler). (Haliçleri/körfezleri) Allah, insanoğlu için faydalı/yararlı kılmıştır, (haliçlerin/körfezlerin, gemilerin yanaşabilmesi ve yüzebilmesine imkân tanıyan) derinlikleri vardır, binaenaleyh böylece gemiler orada yüzebilirler. (“Kâtı’” denilen şehre gelince) 4 Tekbir getirirler (dört defa “Allah’u Ekber” derler), bunun üzerine (şehrin) duvarı/suru düşer/yıkılır. Böylece (şehirdeki malları) ganimet olarak alırlar. Sonra orada 7 sene kalırlar. Sonra Beyt-i Makdis’e (Mescid-i Aksâ’ya) intikal ederler ve Deccal’in (İran’da yaşayan) İsfahan Yahudilerinin arasından çıktığı haberi kendilerine ulaşır…” Bunu Ebû Amr ed-Dânî Süneninde tahriç etmiştir…
Bir diğer rivayette ise şöyledir:
“(Mehdi (a.s) Melhametü’l-Kübrâ/Büyük Savaşta Roma’yı fethettikten) sonra (Mehdi a.s) “Kâtı’” denilen şehre (yani bölünmüş parçalanmış şehre) gelir. (Bu şehir), dünyayı çevreleyen/saran “Yeşil Deniz” (kıyısındadır). (Bu “Yeşil Deniz”’in) ötesinde ancak Allah Azze ve Celle’nin emri/hükmü vardır. (“Yeşil Deniz” yani Pasifik/Büyük Okyanus, Hint Okyanusu, Atlantik Okyanusu, Güney ve Kuzey Kutbu Denizlerinin tamamıdır.) (“Kâtı’” şehrinin) uzunluğu 1000 mil eni ise 500 mildir. (“Kâtı’” şehrine gelince) 3 Tekbir getirirler (üç defa “Allah’u Ekber” derler), bunun üzerine (şehrin) duvarları/surları düşer/yıkılır. (Müslümanlar, “Kâtı’” şehrinde) bin bin (yani bir milyon) savaşçıyı öldürürler. Sonra Mehdi (a.s) 1000 gemiyle Beyt-i Makdis’e (Mescid-i Aksâ’ya) yönelir (gider) ve “Akkâ” “Askalân”, “Gazze” ve “Sûr” şehirleri arasındaki Filistin Şam’ına gelirler. (“Akkâ” Filistin’de bir şehir olup şimdi İsrail sınırları içerisinde Akdeniz kıyısında bulunmaktadır. “Askalân” Filistin’de bir şehir olup şimdi İsrail sınırları içerisinde Akdeniz kıyısında bulunmaktadır. “Sûr” Lübnan’da Akdeniz kıyısında bir yarımada da kurulu olan şehirdir.) (Gemilerde) beraberlerinde (getirdikleri) malları çıkartırlar ve Mehdi (a.s) Beyt-i Makdis’e (Mescid-i Aksâ’ya) gelir, orada Deccal zuhur edinceye/çıkıncaya kadar orada ikamet eder.” Yani Müslümanların otağı/toplanma bir araya gelme yeri “Melhametü’l-Uzmâ’da/Büyük Savaşta” Dımeşk/Şam’dır, Deccal’in ortaya çıkışında ise Beyt-i Makdis’dir (Mescid-i Aksâ’dır). (Mehdi a.s)’ın yeryüzünde ayak basmadığı hiçbir yer kalmaz. Zülkarneyn girdiği her şehri (mutlaka) ıslah eder ve (keza) helak etmediği hiçbir cebbar/zalim/gaddar da kalmaz…” (Bunu Hatîb Târîhu’l-Bağdad’ta, Kurtubî et-Tezkira’da ve Muhaddis Ebû Amr ed-Dâî zikretmiştir…)
(el-İşâatü li-Eşrâti’s-Sâati, Müellif; Şerif, Seyyid Muhammed b. Rasûl el-Hüseynî el-Berzencî)
[1]Kâtı’ denilen şehrin/memleketin neresi olduğu hususunda çağımız ilim adamları şunu söylemişlerdir: “Hadislerde belirtildiği üzere Kâtı’ şehrinin yeryüzünde konum olarak Roma’nın ve diğer hadislerde belirtilen yerlerin arka tarafına düşmesi ve yüzölçümü bakımından ise boyunun eninin iki katı olmasına bakarak burası Amerika Birleşik Devletleridir. Bu Katı’ şehri Amerika Birleşik Devletleri ya fiilen/göktaşı çarpması veya deprem vb. sonucu bölündükten sonra ya da siyasi olarak bölündükten sonra ortaya çıkacaktır…”