“Mal-ı dımâr” nedir, onda zekât vacip midir?

SORU: “Mal-ı dımâr” nedir, onda zekât vacip midir?

CEVAP:

“Mal-ı dımâr”; “dımâr”, lügatte, bulunma ümidi olmayan kayıp olan şeydir.  Bulunma ümidi olan şey “dımâr” değildir. “Dımâr” kelimesinin aslı olan “idmâr” ise, (ortalıktan) kaybetme, gizleme demektir. “Mal-ı Dımâr” ise, mülkiyetin baki (var) olmasıyla birlikte, maldan faydalanmanın mümkün olmamasıdır. Bu nedenle “mal-ı dımâr”’da zekât yoktur.

Müsâdere (yani bir suçtan dolayı mal sahibine malı getirmesini emrederek malını elinden alma) ve gasp (yani mal sahibinin elinden malı gayri meşru olarak kahırla zor kullanarak) alınmış mallar “mal-ı dımâr” olup bunlarda da zekât yoktur. (İbn-i Âbidîn, Zekât Bahsi)

El-İhtiyâr’da zekât bahsinde şöyle denilmiştir; kaybolan, denize düşen, boş arazide gömülüp de sahibinin yerini unuttuğu, kaçak köle, beyyinesi olmayıp da inkâr edilen borç ve tanımadığının yanında emanet bırakılan şeyler “mal-ı dımâr” olup bunlarda zekât yoktur.