Borçlu borcunu inkâr ederse, alacaklının bu paranın geçmiş senelere ait zekâtını vermesi gerekir mi?

SORU: Şayet bir kimsenin alacağı olur, fakat borçlu olan kişi bu borcu inkâr ederse ve alacaklı kişinin de elinde bu kimsede alacağı olduğuna dair bir delil yok ise, ancak daha sonra borçlu borcunu ikrar ederse, alacaklının bu paranın geçmiş senelere ait zekâtını vermesi gerekir mi?

CEVAP:

Bir kimsenin alacağı var, fakat borçlu olan kişi bu borcu inkâr ediyorsa ve alacaklı kişinin de elinde bu kimsede alacağı olduğuna dair bir delil (beyyine) yok ise, sonra da borçlu borcunu ikrar eder veya alacaklıya öderse, alacaklı, para (eline geçtikten sonra) geçmiş senelere ait bu paranın zekâtını vermesi gerekmez.

Keza bir kimsenin alacağı var, fakat borçlu olan kişi bu borcu inkâr ediyorsa ve alacaklı kişinin de elinde bu kimsede alacağı olduğuna dair bir delil (beyyine) var ise, sonra da borçlu borcunu ikrar ederse veya alacaklıya öderse, alacaklının bu paranın geçmiş senelere ait zekâtını vermesi gerekmez. (Bu ikinci surette yani eğer elinde beyyine var ise, geçmiş senelerin zekâtını vermesinin vacip olduğunu, el-Kâfî, el-Hidâye, el-Ğurar ve el-Mültekâ gibi kitaplar zikretmiş ve sahih olanın bu olduğunu söylemişlerdir. Geçmiş senelerin zekâtını vermesinin lazım olmadığını ise, et-Tuhfe, Ğâyetü’l-Beyân ve el-Hâniyye gibi kitaplar zikretmiş ve sahih olanın bu olduğunu söylemişlerdir. Bu hususta sahih birden fazladır.)

(Gasp edilmiş malda, elinde malın kendisine ait olduğunu ispatlayan beyyine olduğu veya olmadığı durumda, geçmiş senelere ait zekâtın vacip olup olmaması mevzusu da keza yukarıda zikredilen bu minval üzeredir.) (İbn-i Âbidîn, Zekât Bahsi)