Kocanın, hanımını farz veya nafile yahut vacip hacdan menetme hakkı var mıdır?

SORU: Kocanın, hanımını farz veya nafile yahut vacip hacdan menetme hakkı var mıdır?

CEVAP:

a) Hanefi mezhebi… Kadının bulunduğu yer ile Mekke arasında 3 günlük mesafe bulunup kadının yanında mahremi yok ise kocanın men edebileceği… Kocanın hanımını nafile ve vacip hacdan menetme hakkının bulunduğu…

Eğer kadına hac farz olmuş ise bakılır; kadınla Mekke arasında üç günlükten az bir mesafe bulunursa ve kadının yanında da mahremi varsa kocası onu farz hacdan men edemez. Şayet mahremi yoksa men edebilir.

Eğer kadına hac farz değilse ve kadın hacca gitmek isterse o vakit kocası karısını farz olmayan hacdan men edebilir. Velev ki hac, kadının kendi fiili ile vacip olsun, durum aynıdır. Nitekim nezir hac böyledir. Çünkü kocanın hakkını kadın kendi fiili ile men edemez. Farz olan hacda ise Allah’ın o haccı farz kılması ile kocanın hakkı men edilmiştir.

 

b) Şafii mezhebi… Kocanın hanımını farz ve nafile hacdan menetme hakkının bulunduğu…

Şafilere göre, koca, karısını farz ve nafile olan hacdan alıkoyma hakkına sahiptir. Karısını bu konuda engelleyebilir. Çünkü hac, namaz ve farz oruç gibi fevrî değildir hemen yerine getirilmesi gerekmez, daha sonra da ifa edilebilir. Şafii mezhebinde hac terâhî üzere farzdır. Şöyle ki, bir kimse kendisine hac farz olduğu halde tehir etse günahkâr olmaz. Ancak İmam Şafii’den bir rivayete göre koca, karısını farz olan haccı eda etmekten alıkoyamaz.

 

c) Cumhur-u Ulema… Farz olan hacdan kocanın, karısını yanında mahremi var ise menetme hakkının olmadığı… Nafile hacdan kocanın hanımını menetme hakkının bulunduğu…

Farz olan hac da kocanın, karısını yanında mahremi olmasına rağmen menetme hakkı yoktur. Nasıl ki Ramazan orucu ve namazdan menetme hakkı yoksa hac hususunda da böyledir. Lakin burada uygun düşen kadının kocasından izin istemesidir. İzin istediği halde kocası izin vermez ise izinsiz hacca gider.

Nafile hacda ise, kocası karısını nafile hacdan menedebilir.

(İbn-i Âbidîn, Mevâhibü’l-Celîl fî Şerhi Muhtasari’ş-Şeyh Halil Malikî, Tefsir-ü Mustafa’l Adevî, Tefsirü’l Münîr, Ahkamu’l Kur’an li’t-Tahâvî, Sübülü’s-Selâm, Neylü’l Evtâr, Bidâyetü’l Müctehid, el-Fevâkihu’d-Devânî alâ Risaleti İbn-i Ebî Zeyd, Metnü’r-Risale (Malikî), el-Hâvi’l Kebîr li’l Mâverdî, el-İbtihâc-ü Tezhîb-i Muğni’l Muhtâc, el-Furu’ li-İbn-i Müflih Hanbelî, el- Muğnî Hanbelî, el-Huccetü li’ş-Şeybânî Hanefî, Ta’rîfât li’l Cürcânî, Külliyyât li’l Kefevî, Câmiu’l Ulûm fî Istılâhâti’l Fünûn, Mebsût li’s-Serahsî, Hâşiyetü’l Adevî alâ Şerhi Muhtasar Halil Huraşî, Mecmû’ Şerhu’l Muhezzeb li’n-Nevevî, Şerhu’l Müntehâ li’l Behûtî, Cezîrî -dört mezhebe göre- İslam Fıkhı ve Zühaylî -dört mezhebe göre- İslam Fıkhı)