SORU: Bir kimse, tek başına sabah veya akşam namazının farzından bir veya iki rekât kılar, sonra da namaz cemaatle namaza başlanırsa nasıl davranır?
CEVAP:
Şayet sabah veya akşam namazının (farzından) bir rekât kılar ve cemaat (ile namaz) da ikamet[1] olunursa, (o rekâtın) secdesini yapmış olsun veya olmasın kıldığı namazı keser…
Keza, (sabah veya akşam namazının farzının) ikinci (rekâtını kılarken cemaatle namaz ikame olunur ve ikinci rekâtın) da secdesini (henüz) yapmadı ise, kıldığı namazı keser. (Zikredilen) bu üç surette de imamın namazına (duhul eder) katılır…
Fakat (sabah veya akşam namazının) ikinci (rekâtının) secdesini yapmış ise, namazını tamamlar, (imama katılmak için yarıda) kesmez. Namazının (farzını) tamamladıktan sonra[2] imamın namazına katılmaz… (Teshîl li-Mesâi’l-Kudûrî)
[1] İkamet’ten murad; İmamın namaza başlamasıdır, müezzinin kamet getirmesi değildir. Şayet müezzin kamet getirmeye başladığında, kişi, (henüz) birinci rekâtın secdesini yapmamış ise, iki rekâtı da kılıp tamamlar ve (bu hususta zaten) ِAshabımızın arasında bir ihtilaf yoktur… “En-Nihâye” de böyledir. Bakınız: “Fetevâyi Hindiyye”
[2] “Kenz” sahibi şöyle demiştir: Şayet (bir kimse tek başına) sabah veya akşam namazından bir rekât kılar, (sonra da) namaz ikamet olunursa, (namazı) keser ve (imama) uyar…
“Bahr” sahibi de şöyle demiştir: Çünkü bu (namaza) diğer (ikinci) bir rekât eklese, cemaati kaçırır. (Bunun böyle yapılması, yani bir rekât kılınca namazı kesmesi, bir rekât kılınca namazdan) boşalmanın hakiki olarak sabah’ta bulunması veya şibhinin (benzerinin) de akşam’da bulunmasıdır, çünkü “ekser (çoğunluk) için kül (tamamın) hükmü vardır…”
Onun (bu) sözünün içeriği; “(yani) ikinciye kalkar ve secdesini yapmazsa” (manasınadır). “Bir rekât” diye kayıtlamasının (sınırlamasının) nedeni, “ikinci rekâtın secdesini yapmış olmaktan” sakınmak içindir ki, (ikinci rekâtın secdesini yapmış olursa namazı) tamamlar, kesmez ve imamla da yeniden başlamaz…