Kimin kime selam vereceği…

SORU: Kimin kime selam vereceği…

CEVAP:

a) Toplulukların karşılaşması halinde selam vermek kifâye bir sünnet, verilen selamı almak da kifâye bir vaciptir. Bu durumda her iki topluluktan da sadece birer kişinin bunu yerine getirmeleri yeterlidir.

Ebû Dâvûd’un zikrettiği üzere Ubeydullah bin Ebî Râfi, Ali (r.a)’dan nakletmiştir. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Bir cemaat (bir topluluğa) uğradığı zaman, içlerinden bir kişinin selam vermesi hepsi için yeterlidir. Oturanlar adına da bir kişinin mukabele etmesi yeterlidir.”

b) Binitte olan yürüyene, yürüyen oturana, sayıca az olan sayıca çok olana selam vermelidir. Buhârî’nin zikrettiği üzere Ebû Hureyre (r.a)’dan rivayetle Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Binekte olan yürüyene, yürüyen oturana, az çok olana selam verir.”

c) Herhangi bir konuşmaya başlamadan önce selam vermek sünnettir. Selamın alınmayacağı gibi bir durum söz konusu olsa bile yine selam verilir.

d) Bir kimseye selam verirse, sonra aradan fazla geçmeden yine onunla karşılaşırsa, tekrar selam vermesi sünnettir. Bu, ikinci, üçüncü defa veya daha fazla tekrar etse de durum aynıdır.

e) Kişi evine girdiğinde (evde kimse yoksa bile) selam verir. Zira Kur’ân’da; “Evlere girdiğinizde nezdinizden olan mübarek ve hoş selamla kendinizi selamlayın” buyrulmuştur. (Nûr, 24/61) Evde kimse yoksa selam; “es-selâmü aleynâ ve ala ibâdillahi’s-sâlihiyn” diye verilir.