İnsanlar Mehdi (a.s) hakkında kaç kavil üzere ihtilaf etmişlerdir?

SORU: İnsanlar Mehdi (a.s) hakkında kaç kavil üzere ihtilaf etmişlerdir?

CEVAP:

Hafız İbn-i Kayyim “el-Menâru’l-(Münîf)” isimli eserinde) şöyle demiştir: İnsanlar Mehdi (a.s) hakkında 4 kavil üzere ihtilaf etmişlerdir:

Birincisi: (Mehdi), Mesih b. Meryem (yani İsa a.s)’dır. Hakikatte Mehdi O’dur

Bu görüşün sahipleri Muhammed b. Halid el-Cenedî’nin (daha önce) geçen hadisini delil getirmişlerdir. Biz ise o (hadisin) durumunu açıklayıp (bu hadisin) sahih olmadığını (anlattık). (Bu hadis) sahih olsa bile, (bu hadiste Mehdi’nin İsa a.s olduğuna) bir delil yoktur. Zira İsa (a.s) kıyametten önceki/ahir zamandaki en büyük Mehdi’dir. Binaenaleyh şöyle denilmesi sahih olur: Mehdi, (İsa a.s)’dan başkası olsa da hakikatte (İsa a.s) haricinde bir Mehdi yoktur, yani Kamil ve Masum Mehdi O’dur (İsa a.s)’dır…

İkincisi: (Mehdi), Benî Abbas’tan/Abbasoğullarından olan Emir/Halife Mehdi’dir ve onun (hilafeti) de son bulmuştur

Bu görüşün sahipleri Ahmed (b. Hanbel)’in Müsned’inde Sevbân (r.a)’dan merfû olarak rivayet ettiği; “Siyah Sancaklıların Horasandan geldiklerini gördüğünüzde kar üstünde emekleyerek de olsa ona (siyah sancaklı orduya) geliniz/katılınız. Muhakkak onda (siyah sancaklı orduda) Allah’ın Halifesi Mehdi vardır” hadisidir… Bu (hadisin ravileri arasında) Ali b. Zeyd mevcut olup o zayıf (bir ravidir) ve onun “münker” (rivayetleri) vardır. Binaenaleyh (Ali b. Zeyd)’in münferid olduğu bir rivayetle hüccet getirilmez…

İbn-i Mâce (Sika Hafız, Âbid Fakih, Hüccet İmam Süfyan-ı) Sevrî’nin hadisinden rivayet etmiş, Sevban (r.a)’dan da benzerini rivayet etmiştir, ona Abdülaziz b. Muhtâr (rh.a) Halid’den rivayet ederek tabi olmuştur…

İbn-i Mâce’nin Süneninde Abdullah b. Mesud (r.a)’dan merfû olarak (şöyle rivayet edilmiştir): “Muhakkak benden sonra, doğu tarafından beraberlerinde Siyah Sancaklar olan bir kavim gelinceye kadar Ehl-i Beytim, bela, evlerinden barklarından çıkarılma ve tart edilmeye/sürgüne(maruz kalacaklardır)…” Bu hadisin isnadında Yezid b. Ebî Ziyad bulunmaktadır ki (bu kişinin) hıfzı kötü olup ömrünün sonunda hastalanıp (aklı) karışmış öyle ki parayı öper olmuştur. Dedi ki: Bu (rivayet) ve bundan önceki (rivayet) sahih olmuş olsa bile, Mehdi (a.s)’ın Benî Abbas’tan/Abbasoğullarından olan Emir/Halife Mehdi olduğuna dair bir delil yoktur. Ben (müellif) derim ki: Daha önce de geçtiği üzere keza Mehdi (a.s)’ın Sancakları Horasan tarafından gelir ve (bu) sancaklar siyahtır ve Benî Abbas’ın (Siyah) Sancaklılarından gayrısıdır (yani Mehdi (a.s)’ın Siyah Sancakları Benî Abbas’a yardım için gelen Siyah Sancakların gayrısında başka siyah sancaklardır. Her iki Siyah Sancak da doğu tarafından gelmiş olsa da, keza her ikisi de Horasan ahalisinden olsa da bu Siyah Sancaklar Benî Abbas’a yardım için gelen Siyah Sancaklar değildir.) En doğrusunu Allah (c.c) bilir…

Üçüncüsü: Mehdi, Nebî (s.a.v)’in Ehl-i Beytinden bir adamdır

Hasan (b. Ali’nin) veya Hüseyin b. Ali (r.anhuma)’nın evlatlarındandır. Ahir zamanda ortaya çıkar/zuhur eder. (Ortaya çıktığında) yeryüzü zulüm (zorbalık/adaletsizlik) ve haksızlıkla dolduğu gibi onu doğruluk (hakkaniyet/güven) ve adaletle doldurur… Hadislerin çoğunluğu bu (kavil) üzeredir…

Dördüncüsü: Râfızî/Şii “İmamiyye” (fırkasının) dördüncü bir kavli vardır. (Bu kavle göre) beklenen Mehdi, Muhammed b. Hasan Askerî’dir

Hüseyin b. Ali (r.anhuma)’nın evlatlarındandır, Hasan b. Ali (r.anhuma)’nın evlatlarından değildir. (Muhammed b. Hasan Askerî) şehirlerde/memleketlerde hazırdır, gözlerden gaiptir, küçük bir çocukken (Irak’taki) “Samarra” (şehrinde) yeraltında bir mahzene girmiştir, 500 seneden fazla (oradadır yani İbn-i Kayyim’in yaşadığı zamana nisbetle), bundan sonra onu hiç göz görmemiştir ve ondan hiçbir haber alınamamıştır. (İmamiyye fırkasına mensup kişiler, Hasan Askerî’nin) ortaya çıkmasını beklemekte olup her gün yeraltı mahzeninin önünde at ile durup “Çık ey efendimiz, çık ey efendimiz” (diye) bağırmaktalar, sonra hayal kırıklığı ve mahrumiyetle geri dönmektedirler. İşte onların hal/durumları budur. Bu kişiler âdemoğlu için bir âr ve akıllı her kişinin onunla alay ettiği gülünecek bir olay olmuştur…

Geçmiştekilerden bir topluluk (Abbasi halifesi Mansur’un amcası Musa b. İsa tarafından öldürülen) Muhammed b. Abdullah Mahd Nefs-i Zekiyye’nin Mehdi olduğunu iddia etmişlerdir ki buna daha önce işaret etmiş (açıklamıştık)… En doğrusunu Allah (c.c) bilir…

(el-İşâatü li-Eşrâti’s-Sâati, Müellif; Şerif, Seyyid Muhammed b. Rasûl el-Hüseynî el-Berzencî)