“Her kim yevm-i şek’de oruç tutarsa Ebû Kasım’a isyan etmiştir” hadisini nasıl açıklarsınız?

SORU: Yevm-i şek’de nafile oruç tutulacağını söylediniz. O halde “her kim yevm-i şek’de oruç tutarsa Ebû Kasım’a isyan etmiştir” hadisini nasıl açıklarsınız?

CEVAP:

Bu hadis Ammâr b. Yâsir’e “mevkûf “olarak da rivayet edilmiştir. Bu gibi yerlerde “mevkûf”[1] hadis “merfû”[2] hadis gibidir.

Zeyleî, bu hadisin aslı yoktur demiştir. “Aslı yoktur” sözünden murad, “merfû oluşunun aslı yoktur” demektir. Bu hadisi Buhârî “muallâk”[3] olarak rivayet etmiştir.

Fethu’l-Kadîr sahibi şöyle demiştir: Bu hadisi dört Sünen Sahibi (Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâî, İbn-i Mâce) ve başkaları (Dâremî, Dârakutnî, Hâkim, Beyhakî) rivayet etmiştir. Tirmizî, Sıle b. Züfer’den olan rivayetin sahih olduğunu söylemiştir. (Bu rivayet ise şöyledir); Sıle şöyle demiştir: (Ramazandan olup olmadığında) şüphe edilen günde, Ammâr’ın yanında idik. (Ammâr) kızartılmış koyun getirdi de (orada bulunan) topluluktan bazısı bir tarafa çekildi. Bunun üzerine Ammâr; “bugün kim oruç tuttuysa muhakkak Ebû Kasım’a isyan etmiştir” dedi. Fethu’l-Kadîr sahibi sözüne şöyle devam etmiştir: Sanki Ammâr, o geri çekilen adamın Ramazan orucuna niyetlenmiş olduğunu anlamıştı (ki, bu nedenle öyle söylemiştir). Binaenaleyh, böyle (izah edilince) yukarıda (96’ncı soruda) geçen (hadisle) çelişmiş olmaz. Bu (izahatın gerekliliği ise) hadisin, Nebî (s.a.v)’den işitildiğine hamlolunmasından sonradır (yani Nebî (s.a.v)’den işitilmesi sabit olmazsa bu izahata zaten ihtiyaç yoktur). (İbn-i Âbidîn, Oruç Bahsi)

 

[1] Mevkûf Hadis: Sahebe-i kiramdan birinin kavline veya fiiline yahut takririne ait olan haberdir ki, bütün ravileri zikredilerek naklolunmuştur.

[2] Merfû Hadis: Rasûlullah (s.a.v)’e tasrîhen/açıktan veya hükmen müntehi olan/son bulan hadistir. Örneğin, “Rasûlullah şöyle buyurdu”, “Nebî (s.a.v)’den şöyle işittim” diye rivayet edilen hadisler, tasrîhen Rasûlullah (s.a.v)’e dayanan birer merfû hadistir. “Biz Rasûlullah zamanında şöyle yapardık”, “şöyle yapmak sünnettir” tarzında rivayet edilen haberler de “hükmen merfû” hadislerdir.

[3] Muallak Hadis: Bir hadisin baş tarafındaki ravilerinden bir ikisini, yani kendi şeyhini ve şeyhinin şeyhini terk ederek, hadisi onlardan sonraki raviden işitmiş gibi rivayet etmektir. Örneğin, bir kimse bir hadisi İmam Malik’ten, o da İmam Nâfi’den işitmiş olduğu halde bu hadisi “Nâfi dedi ki” diyerek rivayet etse bu, muallak hadis olur.