“Yevm-i şek’de havas oruç tutar” ne demektir? Havas’tan maksat kimlerdir? Havas olmayanlar yevm-i şek’de ne yaparlar?

SORU: “Yevm-i şek’de havas oruç tutar” ne demektir? Havas’tan maksat kimlerdir? Havas olmayanlar yevm-i şek’de ne yaparlar?

CEVAP:

“Yevm-i şek’de havas oruç tutar” sözünden murad, yani yevm-i şek (havas veya avam) herhangi bir kimsenin âdeten oruç tuttuğu güne denk gelmemiş/rastlamamışsa ve keza (bu havas veya avam kimse) Şabanın sonunda da üç gün veya daha fazla oruç tutmamışsa, o gün (avam değil sadece) havas takımının (nafile) oruca niyetlenmesi müstehap olur.

Ancak havas kimseler bu orucu, avam kimseler bilmeyecek, onların haberleri olmayacak şekilde tutarlar. Çünkü bilirlerse bunu âdet edinirler ve cahiller Ramazan orucuna ziyade yapıldığını zannederler. Müfti ise, Ramazana ziyade yapmanın caiz olmadığını bilir ve Ramazanda iftar etmiş olmaktan sakınmak için o günü ihtiyaten oruçlu geçirir. Avam ise Ramazana ziyade yapıldığını vehmedebilir ve bu nedenle onların o gün Ramazan ilan edilmesini bekledikten sonra iftar etmeleri/oruç tutmamaları daha faziletlidir.[1] Avamdan gizlenmesi gerektiğine İmam Ebû Yusuf’tan nakleden kıssa delalet etmektedir. (Kıssa şudur): Esed b. Amr, Ebû Yusuf’a; “sen bu gün oruç tutmuyor musun?” diye sormuş. Ebû Yusuf ta onun kulağına (eğilerek); “ben oruçluyum” demiştir.

Musannıfın; “havastan olan kimseler oruç tutar” sözünde, havasın (Ramazanın ilanını) bekleyerek değil, niyetli olarak sabahlayacaklarına işaret vardır. Avam ise niyetlenmeden beklerler.

Ancak ez-Zahîriyye’de ve keza en-Nehir’de şöyle denilmiştir; “efdal olan, günün yarısı (kaba kuşluk vakti) yaklaşmadan öncesine kadar yemeden içmeden beklemektir. Günün yarısı (kaba kuşluk vakti) yaklaşınca ise, umumiyetle Ulemaya göre kâdılarla müftilerin nafile oruca niyetlenmeleri, havastan olanlara “oruç tutun” diye fetva vermeleri, avama ise “iftar edin” diye fetva vermeleri gerekir.” Bu ibare ise beklemenin havas-avam hepsinin hakkında efdal olduğunu göstermektedir.

el-Muhît, el-Hidaye, el-Hâniyye ve diğer kitaplarda ise şöyle denilmiştir; “muhtar olan kavle göre müfti, ihtiyaten kendisi oruç tutmalı, ahaliye/avama ise zeval vaktine kadar beklemelerini söylemeli, daha sonra da iftar etmelerini söyleyip böyle fetva vermelidir. Niyet hususunda muhtar olanın zeval vakti değil dahvetü’l-kübrâ olduğunu daha önce açıklamıştık, ancak burada “zeval vaktine kadar” demesinin sebebi, bu mevzuda ihtiyatlı olanın, vaktin (zevale kadar) geniş tutulmasıdır.”

Yevm-i şek orucunun keyfiyetini bilen herkes havastan sayılır. Bilmeyen ise avamdandır.

Yukarıda açıklandığı üzere, şek günü (havas veya avam kimsenin) âdeten oruç tuttuğu güne denk gelmiş/rastlamışsa bu kişinin âdet edindiği orucu tutması efdaldir. Keza (havas veya avam kimse) Şabanın sonunda üç gün veya daha fazla oruç tutmuşsa, bu kimsenin şek günü de oruç tutması efdaldir. Bu iki şeyden birisi yok ise, o takdirde o gün (avam değil sadece) havas takımı oruca niyetlenir ve havasın tutacağı bu oruç ise katiyetle sadece nafile oruç olacaktır (farz veya vacip olmayacaktır).

Nafile oruca niyetlenmiş olan havastan bir kimsenin, ertesi günün (yem-i şekkin) Ramazandan olması ihtimalini aklından geçirmesi veya bu ihtimalin hatırına gelmesi ise niyete bir zarar vermez. Zira bu kimse zaten bu ihtimalden dolayı oruç tutmaktadır. (İbn-i Âbidîn, Oruç Bahsi)

Bu yazı yorumlara kapalı.