Hazmı için ayrı enzimler gerektiren yemekler birbiriyle karıştırılıp yenilirse; bağırsaklarda yaşayan faydalı mikroplar ölür, sinir uçları zehirlenir, bağırsak duvarları kanalizasyon boruları gibi zehirli yağlı atıklarla kaplanır, görevi zehirli kalıntıları kana karıştırmadan dışarı atmak olan tüycükler çürür, bağırsaklarda yaralar oluşur, zararlı toksinler kana karışır…

Sağlık… Karışık yemek…

PEYGAMBER EFENDİMİZ (s.a.v) BALIK, YUMURTA, ET VE SÜT ÜRÜNLERİNİ BİRLİKTE, BİR HAYVANIN ETİNİ BAŞKA HAYVANIN ETİ VEYA YAĞI İLE BİRLİKTE YEMEZDİ…

HAZMI İÇİN AYRI ENZİMLER GEREKTİREN YEMEKLER BİRBİRİYLE KARIŞTIRILIP YENİLİRSE;

1- BAĞIRSAKLARDA YAŞAYAN FAYDALI MİKROPLARI ÖLDÜRÜR

2- SİNİR UÇLARINI ZEHİRLER

3- BAĞIRSAK DUVARLARI KANALİZASYON BORULARI GİBİ ZEHİRLİ YAĞLI ATIKLARLA KAPLANIR

4- GÖREVİ ZEHİRLİ KALINTILARI KANA KARIŞTIRMADAN DIŞARI ATMAK OLAN TÜYCÜKLERİ ÇÜRÜTÜR

5- BAĞIRSAKLARDA YARALAR OLUŞUR

6- ZARARLI TOKSİN MADDELER KANA KARIŞIR

Detaylar…

Peygamber Efendimiz (s.a.v) balık, yumurta, et ve süt ürünlerini birlikte, hatta bir hayvanın etini başka hayvanın eti veya yağı ile birlikte yememiştir… Mizaca uymayan veya birbirine uygun olmayıp, hazmı için ayrı enzimler gerektiren yemekler birbiriyle karıştığında sindirilemeden çürür…  Mesela, karbonhidratlar ile proteinler, süt ürünleri ile balık, birkaç inekten sağılarak karıştırılan süt, karışık et (örneğin, aynı cinsten iki farklı hayvanın eti, bir hayvanın eti ile bir diğerinin yağı, dana ile tavuk eti veya aklınıza gelebilecek herhangi bir et kombinasyonu), balık ile et, karışık yağlar (örneğin, koyun ile tavuk yağı, katı yağ ile sıvı yağ) birbirlerine zıttır. Bunların parçalanabilmesi için ihtiyaç duyulan enzimler birbirine zıttırBu zıtlık, enzimlerin üretilmesine engel olur ya da üretilen enzimlerin birbirini yok etmesine sebep olur ve yenen yemek sindirilmeden mayalanmaya veya çürümeye başlar. Bu, midede saatler süren bir işlemdir ve bağırsaklarda da devam eder. Yemekten sonra kan’da lökosit’in yükselmesi bu sebepledir… Çürüme veya mayalanma sonucu oluşan zehirli ve asitli kalıntılar bağırsaklarda yaşayan faydalı mikropları öldürür, sinir uçlarını zehirleyerek bağırsakların hareketini yavaşlatır ve kabızlık ortaya çıkar. Beslenmedeki hatalar devam ettikçe bağırsak duvarları kanalizasyon boruları gibi zehirli yağlı atıklarla kaplanır, bağırsaklar genişler, cepler oluşur. Ceplerde kısal taşlar toplanır ve yıllarca orada kalır. Bağırsakların iç zarında yer alan ve görevi zehirli kalıntıları kana karıştırmadan dışarı atmak olan tüycükleri çürütür. Tüycüklerin çürümesiyle kelleşen bağırsaklarda yaralar oluşur. Böylece bağırsakların iç dokuları, faydalı maddelerin yanı sıra zararlı, toksik maddeleri de kana karıştırır. Zararlı maddeler kılcal damarlardan doku sıvılarına kolayca geçerek hücreye ulaşmaya çalışır. Ancak hücreler, sağlıklı olduğu sürece, zararlı maddeleri içeri almakta direnir. Beslenme hataları devam ettikçe zararlı maddeler hücre duvarına ve hücreyi korumakla görevli mekanizmalara saldırır ve zamanla onları yıpratır. Hücrenin koruma mekanizması bozulunca besinlerle beraber zararlı maddeler de hücre içine geçerek hücrenin fonksiyonunu (enerji ve gerekli maddelerin üretimini) bozar… Aidin Salih/Gerçek Tıp