عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ قَالَ: قَالَ عَلِيٌّ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ -وَنَظَرَ إِلَى ابْنِهِ الْحَسَنِ فَقَالَ-: إِنَّ ابْنِي هٰذَا سَيِّدٌ كَمَا سَمَّاهُ النَّبِيُّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَسَيَخْرُجُ مِنْ صُلْبِهِ رَجُلٌ يُسَمّٰى بِاسْمِ نَبِيِّكُمْ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، يُشْبِهُهُ فِي الْخُلُقِ وَلَا يُشْبِهُهُ فِي الْخَلْقِ، -ثُمَّ ذَكَرَ قِصَّةً: يَمْلَأُ الْأَرْضَ عَدْلًا
30.HADİS
Ebû İshak’tan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Ali (r.a.) oğlu Hasan’a bakarak şöyle dedi: “Muhakkak bu oğlum, Nebi (s.a.v)’in onu isimlendirdiği gibi ‘seyyid’dir. Onun zürriyetinden, Nebiniz (s.a.v)’in ismiyle isimlenen; O’na ahlâkta benzeyen, yaratılışta benzemeyen bir kimse gelecektir” dedi. Sonra bir kıssa zikretti. “Yeryüzünü adaletle doldurur” (dedi…) (Ebû Dâvûd, Mehdî)