اَلْحَدِيثُ السَّابِعُ
أَخْرَجَ عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ ف۪ي مُسْنَدِهِ عَنْ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنِّي تَارِكٌ ف۪يكُمْ مَا إِنْ تَمَسَّكْتُمْ بِهِ بَعْدِي لَنْ تَضِلُّوا: كِتَابَ اللّٰهِ وَعِتْرَتِي أَهْلَ بَيْتِي، وَإِنَّهُمَا لَنْ يَتَفَرَّقَا حَتّٰى يَرِدَا عَلَيَّ الْحَوْضَ
7.HADİS
(Abd b. Humeyd Müsned’inde tahriç etti…)
Zeyd b. Sâbit (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Muhakkak ben, içinizde (iki) şey bırakıyorum ki, ona benden sonra (sımsıkı) sarıldığınız takdirde asla dalalete düşmezsiniz: Allah’ın Kitabı ve itratım (yani) Ehl-i Beytim. Hiç şüphesiz (bu) ikisi, (Kevser) Havuzu’nun başında bana varıncaya kadar asla birbirinden ayrılmayacaktır…”