Ebû Hanife’yi müdafaa edenler ve bu hususta yazılanlar hakkında bilgi verir misiniz?

SORU: Ebû Hanife’yi müdafaa edenler ve bu hususta yazılanlar hakkında bilgi verir misiniz?

CEVAP:

Ebû Hanife’nin menakıbı sayılamayacak kadar çoktur…

1- İbnü’l-Cevzî’nin torunu; Ebû Hanife’nin menakıbı hakkında İbnü’l-Cevzî’nin torunu[1] iki büyük cilt kitap yazmış, bu kitaba “el-İntisâr li İmam-i Eimmeti’l-Emsâr” adını vermiştir. Başkaları bundan daha büyük kitaplar telif etmişlerdir… “el-İntisâr li-İmam-i Eimme-ti’l-Emsâr”’ın manası, “şehirlerin imamlarının imamının zaferi” demektir. Kitaba bu ismin verilmesine sebep muhaliflerinin hasetliğidir. Hazreti İmam’ın fazileti cihana yayılınca, eski âdet mucibince hasetlik çekenler kendisine dil uzatmaya başladılar. Bu adamlar Allah’ın nurunu söndürmek maksadı ile onun içtihadına ve akidesine bile saldırdılar. Hâlbuki Hazreti İmam onların iftira ettikleri şeylerden tamamen berî idi ve Allah, nurunun tamamlanmasından başka bir şeye razı olmaz…

Nitekim bazıları İmam Mâlik hakkında, bazıları İmam Şafii, birtakımları İmam Ahmed hakkında söz ettikleri gibi bir fırka Ebû Bekir ile Ömer, diğer bir fırka da Osman ile Ali (r.anhum) haklarında söz etmişlerdir. Hatta bir fırka bütün ashab-ı kiramı tekfir etmişlerdir…

2- İmam Suyûtî; İmam-ı A’zam Ebû Hanife (rh.a) lehine müdafaa eseri yazanlardan biri de Allâme Suyûtî’dir ve kitabının adı “Tebyîdu’s-Sahîfe”’dir…

3- Allâme İbn-i Hacer; Allâme İbn-i Hacer dahi bu hususta “el-Hayrâtü’l-Hısên” isimli eserini yazmıştır…

4- Allâme Yusuf b. Abdülhâdî ve İbn-i Abdi’l-Ber; Hanbelîlerden Allâme Yusuf b. Abdülhâdî de büyük bir cilt kitap yazmış ve “Tenvîru’s-Sahîfe” adını verdiği bu eserde İbn-i Abdi’l-Ber’den şunu nakletmiştir: “Ebû Hanife hakkında kötü söz söyleme. Sakın onun hakkında kötü söz söyleyen[2] bir kimseyi de tasdik etme. Vallahi ben ondan daha faziletli, daha verâ sahibi, daha takva ehli ve daha fakih kimse görmedim…”

5- İmam Şa’rânî; Ebû Hanife’yi müdafaa edenlerden biri de Ârif Şa’rânî’dir ve “el-Mîzân” isimli eserinde mütâlaaya değer şeyler söylemiştir…

6- İmam Zehebî; Hasetten Allah’ın koruduklarından başka kimse kurtulamaz. Zehebî; “Peygamberlerle sıddîkların asrı müstesna, hasetten hiç bir zamanın halkı hâlî kalmamıştır” demiştir…

7- Tâc Sübkî; Tâc Sübkî şunları söylemiştir; “Ey irşat arayan! Sana yaraşan hal, geçmiş imamlara karşı edep yolunu tutmandır. Söylediklerine açık delil getirmeleri müstesna olmak üzere, onların birbirleri hakkındaki sözlerine bakma! Tevil ve hüsn-ü zanna muktedir isen bunu yap! Değilsen, o takdirde vazgeç! Sakın ha sakın Ebû Hanife ile Süfyân-ı Sevrî arasında yahut Malik ile İbn-i Ebî Zi’b arasında veya Ahmed b. Salih ile Nesâî arasında yahut Ahmed ile Hâris-i Muhâsibî arasında gecen şeylere kulak asma…” Sübkî, İmam Malik’in akranından birçoklarının onun hakkındaki sözlerini ve İbn-i Maîn’in İmam Şafii hakkındaki sözünü nakletmiş ve şöyle demiştir; “Bu iki imam ve emsali hakkında söz edenler ancak Hasan b. Hânî’nin şu beytinde dediği gibidirler: “Ey yüksek dağı yarmak için toslayan! Başına acı, dağa acıma!…” (İbn-i Âbidîn, Mukaddime)

 

[1] İbni’l-Cevzî’ye gelince… O, Hatîb’e tabi olmuştur. Torunu İbni’l-Cevzî’ye şaşmış ve “Mir’âtü’z-Zamân” isimli eserinde şöyle demiştir: “Hatîb’e şaşılmaz, çünkü o ulemadan bir cemaate ta’n etmiştir. Fakat dedeme şaşılır. Nasıl olmuş da onun üslubunu takip etmiş, hatta daha büyüğünü de irtikâp edebilmiştir…”

[2] Ebû Hanife’nin aleyhinde mutaassıp davrananlardan bazıları Hatîb, Dârekutnî ile Ebû Nuaym’dır. Ebû Hanife hakkında İmam-ı Gazâlî’ye nisbet edilen sözün aslı yoktur. Bunu Gazâlî’nin kendisinden tevâtüren nakledilen “İhyâu’l-Ulûm”’undaki sözleri reddetmektedir. Gazâlî dört mezhep imamının hal tercemelerinden bahsederken şunları söylemiştir: “Ebû Hanife’ye gelince; gerçekten o âbid, zâhid, ârif-i billâh ve Allah’tan korkan, ilmi ile Allah’ın rızasını dileyen bir zat idi…”