Çocuğa oruç tutması ne zaman emredilir? Eğer çocuk oruç tutmaz namaz kılmaz ve bu halde 10 yaşına basarsa nasıl davranılır? Çocuğa oruç tutması kim tarafından söylenmelidir? Çocuğa oruç tutmasını emretmenin hükmü nedir? Velî veya vasî, çocuğa namaz ve orucun haricinde başka neleri emreder? Çocuğun oruca güç yetirme yaşı kaçtır? Çocuk namaz ve oruç için nasıl ve ne kadar dövülür? Şayet çocuk namazını veya orucunu bozarsa kaza etmesi gerekir mi?

SORU: Çocuğa oruç tutması ne zaman emredilir? Eğer çocuk oruç tutmaz ve namaz kılmaz halde on yaşına basarsa nasıl davranılır? Çocuğa oruç tutması kim tarafından söylenmelidir? Çocuğa oruç tutmasını emretmenin hükmü nedir? Velî veya vasî, çocuğa namaz ve orucun haricinde başka neleri emreder? Çocuğun oruca güç yetirme yaşı kaçtır?Çocuk namaz ve oruç için nasıl ve ne kadar dövülür? Şayet çocuk namazını veya orucunu bozarsa kaza etmesi gerekir mi?

CEVAP:

Oruca gücü yetmeye başlayınca çocuğa oruç emredilir. On yaşına varınca, en sahih kavle göre namaz için olduğu gibi oruç için de dövülür…

Çocuğa oruç tutmasını velîsi veya (velîsi ölmüş olan çocuğun işlerine bakan) vasîsi emreder…

Zâhire bakılırsa (çocuğa oruç tutmasını ve keza namaz kılmasını) emretmek vaciptir…

Keza (velî veya vasî), hayra alışsın, şerri terk etsin diye çocuğu kötülüklerden (çirkinliklerden) de yasaklar/meneder…

Oruca güç yetirme yaşı yedi yaş olarak takdir edilmiştir. Ama zamanımızın çocuklarında görülen hal, bu yaşta oruca tâkat getirememeleridir… Ben (İbn-i Âbidîn) derim ki: Bu iş, çocuğun bedenine ve mevsimin yaz ve kış olmasına göre değişir. Zahire bakılırsa çocuk, bütün ay (oruç tutmaya) tahammül edemezse, çocuğun tâkatına göre oruç emredilir (Ramazandan güç yetirebildiği kısmını tutar)…

Çocuk el ile tokatlanır (yüzü, başı ve avret mahallinden sakınılır, tedip amaçlı bir dövmedir). Sopa ile dövülmez. Dövmek işi üç tokatı da aşmamalıdır. Nitekim namaz için de böyle denilmiştir…

Üsturûşnî’nin “Ahkâm” adlı eserinde şöyle denilmektedir: “Çocuk orucunu bozarsa kaza etmez. Çünkü bunda ona güçlük/meşakkat vardır. Namaz böyle değildir. Onu kaza etmesi emrolunur. Zira bunda ona güçlük/meşakkat yoktur…” (İbn-i Âbidîn, Oruç Bahsi)