SORU: Büyücülük ve Falcılık “Roma Dini”’nde nasıl idi?
CEVAP:
Putperestliğin ve onun ayrılmaz bir parçası olan BÜYÜCÜLÜĞÜN KÖKLERİ ŞEYTANA/İBLİSE ve onun avanesine DAYANMAKTADIR…
Büyüler, büyülü muskalar, çeşitli sihirler, geniş halk kitleleri tarafından çok sık başvurulan ritüellerdir/vazgeçilmez kutsallardır…
BÜYÜCÜLÜK-KEHANET, TÜM ÇOK TANRILI ESKİ UYGARLIKLARIN, ortak temel özelliğidir…
Roma Devlet Dini’nde ve halkın sosyal yaşamında büyü alışkanlığının ne kadar önemli bir yer tuttuğu, arkeolojik bulgularla kanıtlanmıştır…
Roma’da; SİHİR, FALCILIK, KEHANET ve BÜYÜCÜLÜK kurumsallaşmış ROMA DİNİ’nin AYRILMAZ bir PARÇASIDIR…
BÜYÜ ile uğraşan insanlara, halk ve Roma imparatorları önem vermişlerdir ve İmparator “KLAUDİUS” BU KONUDA BİR OKUL AÇMIŞTIR, İmparator “HADRİANUS” ise BİZZAT BÜYÜ ve astroloji ile UĞRAŞMIŞTIR…
ROMA’da, Cumhuriyet ve İmparatorluk dönemlerinde büyüler konularına göre sınıflandırılmış ve kurallarını içeren bir büyü terminolojisi oluşturulmuştur…
ROMA’da mahkemelerde, rakiplerini sindirmeye yönelik büyüler ve aşk büyüleri davaları görülmüştür…
ROMA’da, kırık-çıkıkların tedavisi, köpek ısırmaları, baştaki yaralar-urlar, cinsel hastalıklar, kişisel rekabet ve çiftçilikte, kısacası HAYATIN HER ALANINDA BÜYÜYE YAYGIN BİR ŞEKİLDE BAŞVURULMAKTAYDI…