SORU: Bir kimseye zekât vacip olur, lakin zekâtını eda etmeden borçlanırsa hükmü ne olur? Altın ve gümüşün haricindeki mücevherlerde zekât vacip midir? Balıkta zekât var mıdır? Bir kimse ticaret için bir tarla veya arsa satın alır ve aynı zamanda bu yeri ekip biçerse ne lazım gelir?
CEVAP:
a) Bir kimse, zekât farz olduktan sonra borçlanırsa üzerinden zekât sakıt olmaz. Zira zekâtın vacip olmasından sonra ârız olan bir durum zekâtın vücûbiyetini düşürmez…
b) Mücevherlerde zekât yoktur. Mücevherlerden murad, inci, yakut, zümrüt ve benzerleridir…
İhtiyâr’da zekât bahsinde şöyle denilmiştir: “Denizden çıkarılan inci, amber, mercan gibi şeylerde zekât yoktur. Keza dağlarda bulunan alçı, kireç, yakut, göz taşı ve zümrüt gibi şeylerde de zekât yoktur. Çünkü bunlar yerden yani yer cinsinden olup toprak ve taşlar gibidirler, ancak bu taşlar parlak taşlardır…” Fetevây-i Hindiyye’nin zekât bahsinde şöyle denilmiştir: “Şayet yukarıda sayılan bu mücevherler süs eşyası olarak kullanılıyorsa, zekât gerekmez. Eğer ticaret için olursa, o takdirde zekât lazım gelir… Balık gibi denizden çıkarılan şeylerde de ticaret için olmadığı müddetçe zekât yoktur…”
c) Bir kimse ticaret için bir tarla veya arsa satın alır, bu arazi satılana kadar da bu yeri ekip biçerse; arazi ticaret için olduğundan dolayı ona zekât gerekir, ekilip biçildiğinden dolayı da çıkan mahsul için ise öşür vermesi gerekir… (İbn-i Âbidîn, Kudûrî, Nûru’l-Îzâh, Hidâye ve Cezîrî -dört mezhebe göre- İslâm Fıkhı)