93. Menkıbe… Şeyhlerin Hz. Pîr’e: “Biz senin tuttuğun gibi oruç tutarız, kıldığın gibi namaz kılarız ve Senin nefsinle mücadele ettiğin gibi bizde ederiz. Fakat Senin hâllerinden kendimizde bir şey bulamıyoruz” sözü

DOKSAN ÜÇÜNCÜ MENKIBE

(Şeyhlerin Hz. Pîr’e: “Biz Senin Tuttuğun Gibi Oruç Tutarız, Kıldığın Gibi Namaz Kılarız ve Senin Nefsinle Mücadele Ettiğin Gibi Bizde Ederiz. Fakat Senin Hâllerinden Kendimizde Bir Şey Bulamıyoruz” Sözü)

Kudve Şeyh Ebû Hasan Ali Kuraşî ve Fakih Ebû Kasım Muhammed b. Abbâd Ensarî’den rivayetle dediler ki:

– Beş yüz elli üç senesinde, bizim de hazır bulunup dinlediğimiz (bir mecliste) Şeyh Muhyiddin Abdulkadir (r.a)’a denildi ki:

– Bu işin bidayet ve nihayetinde karşılaştığın (hâller ve durumlardan) bize anlat ki bidayet ve nihayette karşılaştığın şeyleri örnek alıp (dikkat edelim).

Bunun üzerine (Şeyh) şu şiiri söyledi:

 

Âşıkların görüşmeleri sırlarındadır,

Nice mananın avucu, beni içine sığdıramadı.

 

(Bidayette aşk) şarabının yapısı beni sarhoş ederdi,

Bugün ise onu (içmekle) bana olan ayıklıktır.

 

(Bidayette) ilk bakışta kendimi bilemez hâlde olurdum,

Bugün ise onu mübah kılıyor ve sahip oluyorum.

 

Bunun üzerine ona:

– Biz senin tuttuğun gibi oruç tutuyoruz, kıldığın gibi namaz kılıyoruz ve senin (nefsinle) mücadele ettiğin gibi biz de ediyoruz. Fakat senin hâllerinden (kendimizde) bir şey bulamıyoruz, dediler.

(Şeyh de cevaben):

– Amellerde bizimle rekabet ettiniz, mevhibelerde de mi bizimle rekabet ediyorsunuz? Allah’a yemin olsun ki bana: “Üzerindeki hakkım için ye!” denilinceye kadar yemedim. Bana: “Üzerindeki hakkım için iç!” denilinceye kadar içmedim. Bana emredilmeden hiçbir iş yapmadım, dedi… En doğrusunu Allah bilir…

(Hulâsatu’l-Mefâhir fî Menâkıbı’ş-Şeyh Abdulkâdir)