SEKSENİNCİ MENKIBE
(Hz. Pîr’in Göğsünden İlm-i Kelâm’ı Alıp Yerine İlm-i Ledünnî’yi Koyduğu Gencin Müridinin Bir Müşahedesi)
Şeyh Şihabuddin Sühreverdî (r.a)’ın arkadaşı Şeyh Necmeddin’den rivayetle, dedi ki:
– Şeyhimizin yanında kırk gün halvette (riyazette) kaldım. Kırkıncı gün (bana) vakıada, Şeyh Şihabuddin yüksek bir dağın üzerinde gösterildi. Yanında birçok mücevherler vardı. Dağın altında da birçok kimseler vardı. Elinde ise bir ölçek olup, onu o mücevherlerle dolduruyor ve insanlara takdim ediyor (veriyordu). İnsanlar da o (mücevherlere) yöneliyorlar (alıyorlardı). Her azaldığında mücevherler arttı, sanki bir pınardan kaynıyor gibiydi.
(Sonra) halvetten o günümün sonunda çıktım ve gördüğüm şeyleri haber vermek için ona (Şeyh Şihabuddin’e) geldim. Ona bir şey anlatmadan önce bana:
– Gördüğün o şey haktır -veya gördüğün hak (idi) dedi- ve onun kat kat misli de birlikte. Bu bana, Şeyh Abdulkadir (r.a)’ın İlm-i Kelâm’ı (benden alıp da) yerine koyduğu unsurlardandır. Vuku bulan tasarruf ve daimi olağanüstü fiil hususunda onun Allah Teâlâ’ya bağlı eli vardır, dedi…
(Hulâsatu’l-Mefâhir fî Menâkıbı’ş-Şeyh Abdulkâdir)