25. Menkıbe… Hz. Pîr’in çocuklarından sohbet gecesinde ölen olurdu fakat sohbeti kesmez meclisi terk etmezdi… Kışın ortasında üzerinde yalnızca bir gömlek ve yelpazeyle onu yelleyenler olurdu da yine bedeninden ter boşanırdı

 

YİRMİ BEŞİNCİ MENKIBE

(Hz. Pîr’in Çocuklarından Sohbet Gecesinde Ölen Olurdu Fakat Sohbeti Kesmez Meclisi Terk Etmezdi. Kışın Ortasında Üzerinde Yalnızca Bir Gömlek ve Yelpazeyle Onu Yelleyenler Olurdu da Yine Bedeninden Ter Boşanırdı)

Şeyh Abdullah b. Hüseyin Cîlî’den rivayetle, Şeyh Abdulkadir dedi ki:

– Benim bir çocuğum olduğunda onu elime alır ve “Bu ölüdür”, derim ve onun sevgisini kalbimden çıkarırım. Eğer o (çocuğum) ölürse onun ölümü bana tesir etmez (etkilemez). Çünkü ilk doğduğunda onu kalbimden çıkartmıştım.

(Ravi) dedi ki:

– (Şeyhin) erkek ve kız çocuklarından, (sohbet) meclisinin gecesinde ölen olurdu da (fakat sohbeti) kesmez meclisi (terk etmezdi ve oradakiler çocuğu gassal’e verirlerdi). Gassal (yıkayıcı), ölüyü yıkarken o kürsüye çıkar, insanlara vaaz (nasihat) ederdi. Yıkamayı bitirdiklerinde (ölen çocuğunu) meclise getirirler, Şeyh kürsüden iner ve (cenaze) namazını kılardı…

 

——————————-

 

Hafız Ebu Abdullah Muhammed b. Neccâr Bağdadî’den aynı isnatla, dedi ki:

– Hafız Ebu Muâlî Abdurrahim Muzaffer b. Muhammed Ahmer Kuraşî’den işittim (şöyle) diyordu:

– Ben kışın ortasında ve şiddetli soğuğunda Şeyh Abdulkadir (r.a)’ın (yanına) giriyordum da üzerinde (yalnızca) bir gömlek, başında bir takke (olurdu) ve bedeninden ter boşanırdı. Etrafında da yelpazeyle onu yelleyenler (olurdu), tıpkı sıcağın şiddetli zamanında olduğu gibi…

(Hulâsatu’l-Mefâhir fî Menâkıbı’ş-Şeyh Abdulkâdir)