LGBTİ… Eşcinsellerin-erkek erkeğe makattan ilişkiye girenlerin cezası nedir? Hanımı ile makattan ilişkiye giren kişinin cezası nedir? Erkek erkeğe makattan ilişkiye girmeyi helal görenin hükmü nedir? Erkek erkeğe makattan ilişkiye girme hususunda mahkemedeki ispatında kaç kişinin şahitliği lazımdır?

SORU: LGBTİ… Eşcinsellerin-erkek erkeğe makattan ilişkiye girenlerin cezası nedir? Hanımı ile makattan ilişkiye giren kişinin cezası nedir? Erkek erkeğe makattan ilişkiye girmeyi helal görenin hükmü nedir? Erkek erkeğe makattan ilişkiye girme hususunda mahkemedeki ispatında kaç kişinin şahitliği lazımdır?

CEVAP:

1- Dübürden/makattan (erkek erkeğe) cinsi yakınlıkta bulunan kimseye İmam-ı Azam (rh.a)’e göre; “zina haddi vurulmaz”, fakat “ta’zir edilir…”

İmameyn (İmam Ebû Yusu ve İmam Muhammed)’e göre ise (erkek erkeğe) makattan cinsi yakınlıkta bulunan kimseye; “zina haddi vurulur…” Yani bu kimse, muhsan değilse (yani evli veya başından evlilik geçmemiş) ise “celd” vurulur. Muhsan (yani evli veya başından evlilik geçmiş) ise “recmedilir…”

2- Eğer bir kimse kölesine yahut cariyesine yahut zevcesine/hanımına dübürden/makattan cinsi yakınlıkta bulunursa, “ittifakla had vurulmaz fakat ta’zir olunur…” Bunlardan başkasına dübüründen/makattan cinsi yakınlıkta bulunursa, İmameyn’e (rh.aleyhima) göre; zina haddi vurulur…

3- “Dürer” isimli eserde şöyle denilmiştir: “Dübürden/makattan (erkek erkeğe) cinsi yakınlıkta bulunan kimse, ateşte yakmak, üzerine duvar yıkmak, yüksek bir yerden taşla beraber yüzüstü bırakmak gibi helak edici şeylerle cezalandırılır…” Yani İmam Âzam’a göre, (erkek erkeğe) dübürden/makattan cinsi yakınlıkta bulunan kimse bu cezalardan biriyle ta’zir edilir… “Nehir” sahibi, “Dürer” sahibine “bu habîs fiili (livatayı) âdet edinen kimsenin cezası yalnız bunlardan ibaret değildir…” diye itiraz etmiştir. Çünkü “Ziyâdat”’da şöyle zikredilmiştir: “Habîs fiili (livatayı) âdet edinen kimse hakkında verilecek ceza Devlet Başkanının/veliyyü’l-emrin reyine/görüşüne bırakılmış olup, dilerse onu (livatacıyı) öldürür, dilerse döver, dilerse hapseder…”

“Eşbah” isimli eserde şöyle zikredilmiştir: “İmam Âzam (rh.a)’e göre, (erkek erkeğe) dübürden/makattan cinsi yakınlıkta bulunan kimseye zina haddi vurulmaz. Ancak bu habîs fiili tekrar yaparsa, müftâ-bih olan (fetva verilen) kavle göre öldürülür…”

4- “Hâvî’l-Kudsî” isimli eserde (livata yapan kişinin cezası hususunda) şöyle denilmiştir: “Ta’zirde esah olan celddir…” Hâvî’l-Kudsî’nin ibaresi şöyledir: “Dübürden/makattan (erkek erkeğe) cinsi yakınlıkta bulunan kimseye tatbik edilecek ta’zir hususunda, Fukahâ’dan bazıları “celd vurulur”, bazıları “yüksek bir yerden atılır”, bazıları “kokmuş bir yere hapsedilir” demişlerdir. Daha başka cezalar verileceğini söyleyenler de vardır. Yalnız hadım edilmez ve tenasül uzvu kesilmez. Ta’zirde esah olan, “celd” yapılmasıdır…”

5- “Fetih” isimli eserde (livata yapan kişinin cezası hususunda) şöyle denilmiştir: “Ta’zir olunup ölünceye kadar veya tevbe edinceye kadar hapsolunur…”

6- Bir kimse livatayı âdet edinirse, Devlet Başkanı/veliyyü’l-emr onu siyaseten öldürür…

7- “Fetih” isimli eserde şöyle zikredilmiştir: “Sahih kavle göre cennette livata olmayacaktır. Çünkü Allah-ü Teâlâ onun çirkin olduğunu beyan edip ve ona habîs ismini vermiştir. Cennet ise habis olan şeylerden münezzehtir…”

“Eşbah” isimli eserde de şöyle zikredilmiştir: “Livatanın haram olması aklîdir. Binaenaleyh bu cennette bulunmaz…”

8- “Bahır” isimli eserde de şöyle zikredilmiştir: “Livatanın haram olması, zinanın haram olmasından daha şiddetlidir, çünkü livata hem aklen, hem şer’an hem de tab’an haramdır. Zina ise tab’an haram değildir. Çünkü zinanın haram olması, evlenme ve satın alma ile zail olur. Livatanın haram olması ise ebedidir…”

Yani livatanın haram olduğuna dair her ne kadar şeriat vârid olmasa bile zulüm ve küfür gibi çirkin olduğu akıl ile bilinir. Çünkü bizim mezhebimize göre hiçbir şey akıl ile haram olmaz, yani bir şeyin haram olduğuna akıl hüküm veremez. Bir şeyin haram olduğuna hüküm vermek ancak Allah’a mahsustur. Fakat akıl emredilen şeylerin bazısının güzel olduğunu, yasak edilen şeylerin bazısının çirkin olduğunu idrak eder de şeriat buna uygun olarak hükmedip güzel olanı emreder, çirkin olanı nehyeder…

Biz Mâturîdî’lere göre, bir şeyin güzel veya çirkin olduğunu isbat eden şeriattır, akıl ise şeriattan önce güzellik ve çirkinliği idrak etmek için bir âlettir… Eşarî’lere göre, şeriattan önce aklın payı yoktur, belki akıl şeriata tabidir. Binaenaleyh şeriatın emrettiği şeyin akıl ile güzel olduğu nehyettiği şeyinde akıl ile çirkin olduğu bilinir…

9- İmam Âzam’a göre livatada, haddin olmaması, (livatanın) hafif olduğu için değildir, bilâkis pek büyük günah olduğu içindir. Çünkü bir kavle göre “had” (cezası) günahları temizleyicidir…

10- “Müctebâ”  isimli eserde şöyle zikredilmiştir: “Livatayı helâl gören kimse, Cumhûr-u Ulemâya göre kâfir olur…”

“Şarîh yani Haskefî”, “hayız” bahsinde; “Hayızlı kadına cinsi yakınlıkta bulunmayı ve dübürden cinsi yakınlıkta bulunmayı helâl gören kimsenin kâfir olmasında ihtilâf olduğunu beyan etmiş, sonra “Sirâciyye”’den naklen “Tatarhâniyye”’de zikredilenle ihtilâfın arasını şöylece bulmuştur: “Fukahânın, “kâfir olmaz” kavilleri, kölesine yahut cariyesine yahut zevcesine livatayı helâl gören kimse hakkındadır. Fakat (bununla birlikte) bunlara livatada bulunmak haramdır… Fukahânın “kâfir olur” kavilleri ise, kölesi, cariyesi ve zevcesinden başkasına livatayı helâl gören kimse hakkındadır…”

11- “Bahır” sahibi “Müctebâ”’dan naklen şöyle demiştir: “Livata için başka hükümler de vardır: Livata ile; a) Mehir vacip olmaz… b) Fasit nikâhta iddet lâzım olmaz… c) Hülle sabit olmaz… d) Ric’at sabit olmaz… e) Ekserî Ulemâya göre hürmet-i musâhere sabit olmaz… f) Bir rivayete göre livata ile Ramazanda keffaret sabit olmaz… g) Livata ile kazf edene had vurulmaz, İmameyn’e göre ise vurulur… h)  Mulâane olunmaz, İmameyn’e göre; olunur…”

12– “Sirâc”’dan naklen “Şürünbülâlî”’de livata üzerine “âdil 2 kimsenin” şahitliği yeterli olup 4 kişinin şahitliği şart değildir. İmameyne göre ise (4 kişinin şahitliği) şarttır…

(İbn-i Âbidîn “Zina Haddini Gerektiren ve Hadis-i Şerife Binaen Şüphenin Kıyamı Vaktinde Haddi Gerektirmeyen Cinsi Yakınlığın Hükümleri” bahsi)