SORU: Selefîlerce/Vehhâbîlerce hak dine davet! İnanmayanların kılıçtan geçirilmesi… Tarikat mensuplarının ve türbe ziyaret edenlerin kanlarının ve mallarının helal sayılması…
CEVAP:
Abdülvehhâb Der’iyye’de, “Kitâbu’t-Tevhîd” isimli kitabındaki görüşlerini yaymaya, insanları şirkten bidatlerden kurtularak hak dine girmeye davet etmeye koyuldu! İtaat etmeyenlerin kılıçla yola getirilmesi gerektiğini savunarak, kendisine inanmayanları öldürmeye/kılıçtan geçirmeye başladı. Abdülvehhâb, mezar ve türbe ziyaretleri, tarikatlara girme ve benzeri nedenlerle tevhîdin bozulduğunu, insanların dalalete düştüklerini ileri sürerek onların müşrikler olduğunu söylemiş ve bu nedenle de bu kimselerin mallarının ve kanlarının kendisine inanan muvahhîdlere helal olduğunu ilan etmiştir…
(Selefîler/Vehhâbîler ve benzeri görüşlülerin uyguladıkları metot şudur: Malum olduğu üzere bir Müslümanın malı ve canı haramdır. Bu zihniyet ve görüşte olan gruplar bir Müslümanın malını ve canını almak istediklerinde, ilkönce bu Müslümanın şirke düştüğünü/şirk üzere olduğu kendilerince ispatlarlar, bu Müslümanların şirk üzere olduklarını kendilerince ispatladıktan sonra da müşrik olan kimsenin hükmünü ona uygulayıp canını alırlar malını da ganimet yaparlar.
Şu da açıktır ki, Abdülvehhâb, davetine başladığı andan itibaren gayr-i Müslimlerle değil Müslümanlarla uğraşmış ve hak dine!!? olan davetini Müslümanlara yapmıştır.)