SORU: Sülük Tedavisi nedir? Nerelere sülük yapılır? Sülük nasıl uygulanır? Sülük yaptırmanın faydaları nelerdir? Genel olarak hangi bölgeye sülük yapılırsa hangi hastalığa iyi gelir? Kimlere sülük yapılmaz? Sülük için en uygun vakit ne zamandır? Sülük tedavisinde hangi sülükler kullanılır? Sülüklerin mikrobik hastalık taşıma riski var mıdır? Sülük uygularken nelere dikkat edilmelidir?
CEVAP:
1- Hadis-i Şeriflerde ve sair rivayetlerde bildirildiğine göre; Rasûlullah (s.a.v), sülük vurdurmayı ilaçların hayırlısından saymıştır…
2- Sülükler, nehir, göl ve ırmaklarda yaşayan, Allah tarafından adeta insan ve hayvanların toplardamarlarını temizlemek için görevlendirilmiştir ve sülükler, eski çağlardan beri tedavi için kullanılır…
3- Sülükler, insan ve hayvanları ısırarak, toplardamarlarda oluşan tıkanıklıkları eriten, birikmiş kanı sulandıran ve dağıtan 105 farklı enzim salgılarlar sonra da derin tabakalardan, vücudun en kirli kanını emerler…
4- Sülükler, eski yaralarda, egzama, uyuz, sedef, vitiligo, mantar, yılancık gibi her türlü cilt hastalığında kullanılır…
5- Sülükler, ameliyat sonrası yara izlerine, çürüklere, morluklara ve çillere kullanılır…
6- Sülükler, varis ve basur gibi, damarlardaki tıkanıklık ve dolaşım bozukluğundan kaynaklanan her durumda, tiroid, hipofiz, yumurtalık, erbezi, prostat, rahim, kalp, karaciğer, dalak, akciğer, göz ve kulak hastalıklarının, MS, Alzheimer, Parkinson, fıtık, ateşli şişlikler, çıban, kangren gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır…
7- Sülükler, yüz, kafa, boyun, sırt, bel, makat, rahim ağzı, kuyruk sokumuna ve her azaya kullanılabilir…
8- Sülükler, hangi hastalık için nerelere konulmalıdır?
a) Göz travması sonrası göz tansiyonu, göz damarlarının kanaması, gözyaşı kanalı tıkanması, arpacık, katarakt başlangıcı için göze yakın bölgelere, örneğin gözün dış veya iç köşesine, alt veya üst kapakçığına, çene altı ve şakaklara sülük uygulanır…
b) Beyinde damar tıkanıklığı ve dolaşım bozukluğu, Sara, MS, Alzheimer, Parkinson ve üst diş eti hastalıkları için üst diş etlerine, kafa arkasına, kafanın iki yanına, kulaklar arkasına, boyuna ve çene altına sülük uygulanır…
c) Sara hastalığı, ağız ve dil yaraları için ağız içine, dilaltına ve dile sülük uygulanır…
d) Rahim, yumurtalık, testis ve prostat hastalıklarında alt diş etlerine, kasıklara, makata, makat ile cinsel organ arasına, erbezine, hatta rahim ağzına sülük uygulanır…
e) Karaciğer ve dalak hastalıklarında kürek kemikleri arasına, kürek kemikleri altına, göğüs altına, makata ve ayaklara sülük uygulanır…
9- Sülükler düştükten sonra sülüklerin tuttuğu her noktaya birkaç defa kupa kapatılıp akıntı iyice vakumlanır…
10- Tiroit bezi hastalıklarında tiroit üzerine sülük konur ve sülükler düştükten sonra sülüklerin tuttuğu her noktaya birkaç defa kupa kapatılıp akıntılar iyice vakumlanır, nodül varsa, çıkarmaya çalışılır…
11- Sülük kullanımı için en iyi mevsim ilkbahar, ikincisi sonbahardır…
12- En iyi sülükler rengi mor, kahverengi, toprak rengi, ince, farenin kuyruğuna benzeyen ve başı küçük olanlardır. Bunlar ise suyu temiz, yeşil yosun ile kaplı ve kurbağası bol olan göllerden toplanan veya havuzda yetiştirilen sülüklerdir…
Yeşil, mavi, siyah, kıllı, büyük başlı, karnı kırmızı ve sırtı yeşil olan; kokuşmuş, kurbağa yaşamayan sularda veya hızlı akan suda yaşayan sülükleri kullanmamak gerekir. Bu tip sülüklerin kullanımı aşırı kanamaya, yaralara ve şişmeye sebep olabilir…
13- Sülükler göllerden toplanacaksa, kullanımdan 1-2 gün önce toplanır, kuyruğundan baş aşağı tutarak kusturulur, sonra suya batırılarak yıkanır, yarısına kadar suyla dolu bir cam kavanoza yerleştirilir ve kullanım vaktine kadar 2-3 gün bekletilir… Sülükleri bekletirken her gün veya iki günde bir sularını değiştirmek, kullanılan sülükleri temiz bir akarsuya veya göle bırakmak gerekir… Eskiden uygulanan sülük kusturma yöntemiyle kan emen sülüğün kuyruğundan başlayarak kafasına kadar hafif bastırarak mide kramplarına sebep olup emdiği kanı kusması sağlanır ve böylece sülük tekrar kullanılırdı…
14- Sülükler, 3-6 ayda bir defa beslenirler… Sülüklerin besinleri pis kan ve ölü deridir… Sülükler, emdikleri kanı, içindeki mikroplarla birlikte tamamen hazmederler ki onun için sülüklerin mikrobik hastalık taşıma riskleri yoktur…
15- Sülük koymadan önce, gerekli vücut bölgeleri ılık su ile yıkanır ve kurutulduktan sonra kuru lif ile masaj yapılır. Sonra sülükler bir bez parçası ile alınır ve hazırlanmış bölgelere yerleştirilir…
16- Sülükler kendi kendine en önemli noktaları bulurlar ve vücudun en kirli kanını emerler, doyduktan sonra düşerler. Uzun süre düşmeyen sülükler üzerine biraz su, tuz veya kabartma tozu serpilir…
17- Sülükler düştükten sonra, kanamayı bir müddet daha devam ettirerek daha çok atık madde çıkartmak ve yarayı temizlemek için ısırılan noktalar üzerine kupa kapatılır… Sümüksü akıntı, gaz veya tıkanıklık çok ise, bunlar tamamen bitene kadar kupayı birkaç defa kapatmak gerekir… Kanamayı, şiddetine göre, 12-48 saat durdurmamak gerekir çünkü yalnız kirli kan dışarı atılır, vücutta temiz kanı dışarı atacak bir mekanizma yoktur… Sonra kanamanın olduğu bölge, kuru temiz bir bez ile kapatılır. Kanama hâlâ devam ediyorsa ve gerekli ise, ceviz kabuğu yakılarak külü kanayan yere serpilir veya öğütülmüş nar kabuğunun tozu serpilir ve bantlanır. Fakat büyük tabiplere göre, en iyisi, esneme, mide bulantısı ve bayılma hissi gelene kadar beklemektir ki bu durum kan hacminin % 20’dan fazlası kaybedilince görülür ve kan kaybında ilk tehlike kan hacminin % 30’dan yani tahminen 1,5 litreden fazlası kaybedilince oluşabilir ki bağışıklık sisteminin devreye girmesiyle, bu tehlikeli noktaya gelmeden, doğal olarak hasta bayılır. Bayılınca, kalp atışları yavaşlar, tansiyon düşer, kanama otomatik olarak durur. Sülüklerden sonraki kanama sebebiyle bayılan bir kimse bugüne kadar görülmemiştir…
18- Kan sulandırıcı/cıvıtıcı ilaç kullananlara sülük tedavisi uygulanmaz… Kan sulandırıcı/cıvıtıcı ilaç kullananlar, sülük tedavisi yapmak isterlerse 3 gün önce ilaç kullanımını bırakmaları gerekir…
19- Kiraz, vişne ve limon kanı çok sulandırdığı için sülük uygulamadan 2 gün öncesinden itibaren ve sülük uygulanan gün bunları yememek gerekir…
20- Hemofili hastalarına sülük yapılmaz…
21- Ağrı kesici, ateş düşürücü, aspirin ve antibiyotik çok kullananların kan üretimi baskılanmış olabilir. Bu sebeple onlar sülük koymaya 3 taneden başlamalıdır ve ayrıca iki seans arası 3 haftadan daha sık olmamalıdır. Bu tür hastalar sülük tedavisini kan kontrolü ile yapmalıdır…
22- Âdetli kadınlara sülük uygulanmaz…
23- Tok karna sülük uygulanmaz…
24- Abdestsiz olanlara sülük uygulanmaz…
25- Organ nakli geçirenlere ve diyalize bağlanan böbrek hastalarına sülük uygulanmaz…
26- Sülük tedavisi düzenli yapılırsa;
a) Sülük, yüzdeki lekelerin giderilmesi, siyah noktaların giderilmesi, yüzdeki kırışıklıkların giderilmesi ve yüzdeki kan akışının sağlanmasını gerçekleştirir…
b) Sülüğün salyası hücrelerin yenilenmesini sağlar…
c) Sülük, ağrılı bölgelerdeki ağrıların azalmasına hatta bitmesini sağlar…
d) Sülük, hem zihinsel hem fiziksel olarak rahatlatır…
e) Sülük, vücutta bulunan enfeksiyon ve iltihabı giderir…
f) Sülük, kan dolaşımını hızlandırır… Kan akışı ve beyin fonksiyonlarına iyi geldiği için cinsel gücü de arttırır…
g) Sülük, kireçlenmeyi büyük oranda azaltır…
h) Sülük, beyin hücrelerini canlandırır böylelikle sinir hücrelerine iyi gelir…
ı) Sülük, Alzheimer gibi akıl hastalıklarına şifaya sebeptir…
j) Sülük, kalp krizi geçirme riskini azaltır…
k) Sülük, ciltteki kırmızılıkları giderir…
l) Sülük, varis hastalığına şifadır…
m) Sülük, kulak çınlamasına şifadır…
n) Sülük, göz hastalıklarına şifadır…
o) Sülük, diş eti iltihaplarına şifadır…
27- Sülük tedavisine başlamadan 1-2 saat önce yeme içme kesilmelidir…
28- Sülük tedavisinden 2 gün önce protein içeren yiyecekler, et, süt, yumurta gibi besinler yemeyi bırakılmalıdır…
