Siyah Sancaklılar çok insan öldürecek midir? Siyah Sancaklılar Türkiye’de Benî Abbas ve Benî Ümeyye ile Nusaybin ve Harran’da savaşacak mıdır?

SORU: Hâşimî Siyah Sancaklarla çok insan öldürecek midir? Siyah Sancaklılar Türkiye’de Benî Abbas ve Benî Ümeyye ile Nusaybin ve Harran’da savaşacak mıdır?

CEVAP:

Hâşimî siyah sancaklarla/bayraklarla gelir ki kılıcı 8 aydır boynundadır… Bir rivayette ise 18 aydır boynundadır… (Siyah sancaklarla gelen bu Hâşimî) öldürür ve müsle yapar, öyle ki insanlar; “Maazallah (Allaha sığınırız)! Bu (kişi) nasıl Fatıma’nın evlatlarından/neslinden olabilir. Fatıma’nın evlatlarından olsaydı bize merhamet ederdi” derler…

(Sonra) Allah (c.c) (Hâşimî’yi) Benî Abbas’ın ve Benî Ümeyye’nin üzerine musallat eder (savaşması için üzerlerine gönderir) ve (Abbasoğulları ve Ümeyyeoğulları ile Hâşimî’nin) arasında Nusaybin’de bir vaka (hadise/çarpışma) ve Harran’da bir vaka olur. Ta ki sancağı Mehdi’ye teslim edinceye kadar (Hâşimî’nin ordusunun) o gün parolaları (sloganları) “Emit! Emit” “öldür öldür” olur… (Bunu Nuaym b. Hammâd rivayet etmiştir…)

 

1- Bazı rivayetlerde (siyah sancaklarla/bayraklarla gelen Hâşimî’nin) kılıcı boynunda “8 ay taşıyacağı” (zikredilmiştir), bazı rivayetlerde “18 ay taşıyacağı”(zikredilmiştir), bir rivayette ise “72 ay taşıyacağı” (zikredilmiştir) ki bu da 6 sene yapmaktadır…

Zikredilen bu rivayetlerin arasını bulmak şöylece mümkündür:

“(Siyah sancaklarla gelen Hâşimî’nin kılıcı boynunda) 72 (ay taşıması)”; (Hâşimî’nin savaşacağı) müddetin tamamı itibariyledir. Buna bazı rivayetlerde (zikredilenler) delalet etmekte olup şöyledir: “Muhakkak benden sonra, doğu tarafından beraberlerinde siyah sancaklar olan bir kavim gelinceye kadar Ehl-i Beytim, bela, evlerinden barklarından çıkarılma ve tart edilmeye/sürgüne (maruz kalacaklardır). Bu (siyah sancaklılar) hayrı/hükmü isterler fakat onlara vermezler. Bunun üzerine (siyah sancaklılar) onlarla savaşırlar ve muzaffer olurlar, (binaenaleyh) istedikleri verilir. Fakat onu kabul etmezler, ta ki onu Mehdi’ye teslim ederler/verirler…” (Bunu İbn-i Mâce, Hâkim, İbn-i Ebî Şeybe, İbn-i Ebî Âsım ve İbn-i Adiy rivayet etmiştir…)

“(Siyah sancaklarla gelen Hâşimî’nin kılıcı boynunda) 18 (ay taşıması)”; (Hâşimî’nin), Süfyani’nin süvarileriyle karşılaşıp, Şuayb b. Salih (et-Temîmî) ile birleşmesi müddeti itibariyledir (yani bu andan itibaren başlayan süre kastedilerek 18 ay denilmiştir)…

“(Siyah sancaklarla gelen Hâşimî’nin kılıcı boynunda) 8 (ay taşıması)”; (Hâşimî’nin), Kûfe’ye gelişi ve Mehdi (a.s)’a biat için bir heyet göndermesi müddeti itibariyledir (yani bu andan itibaren başlayan süre kastedilerek 8 ay denilmiştir)…

İşte bu güzel bir ara bulmadır/uylaştırmadır…

 

2- (Keza) bazı rivayetlerde (siyah sancaklarla/bayraklarla gelen Hâşimî’nin) Beyt-i Makdis’te (Mescid-i Aksâ’da) Mehdi (a.s)’a sancağı teslim edeceği (zikredilmiştir)… Bazı rivayetlerde (Hâşimî’nin) Beyt-i Makdis’e (Mehdi a.s)’a ulaşamadan öleceği, bazı rivayetlerde (Hâşimî’nin) sancaklarının (askerlerinin) bazısının Süfyanî’nin süvarileriyle karşılaşacağı ve aralarında büyük bir savaş olacağı, (ilkönce) Süfyani’nin süvarilerinin hezimete uğrayacağı, sonra Süfyani’nin galip geleceği ve Hâşimî’nin kaçacağı, (sonra Şuayb b. Salih) Temîmî’nin gizlice Beyt-i Makdis’e geleceği ve Mehdi (a.s) Şam’a çıkacağı zaman zemin hazırlayacağı (yani Kureyş’lilerin Rasûlullah (s.a.v)’e zemin hazırladıkları yardım ettikleri, imkân sağladıkları, kudretli kıldıkları gibi zemin hazırlayacağı) zikredilmiştir…

Zikredilen bu rivayetlerin arasını bulmak şöylece mümkündür:

Hâşimî’nin Mehdi (a.s)’a ulaşamadan öleceği)” rivayetindeki “yemûtu” fiilindeki zamir “Süfyani’ye” dönmekte olup buna göre mana şöyle olmaktadır: “Süfyani ölünceye kadar Hâşimî Mehdi (a.s) ile buluşamayacaktır.” Veya (“yemûtu” fiilindeki zamir) Hâşimî’ye dönmekte olup buna göre (siyah) sancaklarla gelen kişi (Şuayb b. Salih) et-Temîmî olur ki (siyah sancaklarla gelen ordunun Hâşimî’ye) nisbet edilmesi ise mecazen olmuş olur. Veyahut da (siyah) sancaklılar (Beyt-i Makdis’te Mehdi’ye) ulaşır, Şam fetholunur lakin Mehdi (a.s) ile bir araya gelmeden az önce vefat eder. Zira (Hâşimî’nin siyah) sancaklarla (Beyt-i Makdis’e) geleceğini ve ulaşacağını zikreden rivayetler daha fazla ve daha meşhurdur. Binaenaleyh rivayetlerin arasını bulmak/uylaştırmak mümkün olmazsa, fazla ve meşhur olan rivayetler tekaddüm edilir/öne çıkarılır.

Keza (Hâşimî’nin savaşı) kazanacağını zikreden rivayetler, (savaşı) kaybedeceğini zikreden rivayetlerden daha çok ve daha meşhurdur. Binaenaleyh rivayetlerin arasını bulmak/uylaştırmak mümkün olmazsa, fazla ve meşhur olan rivayetler tekaddüm edilir/öne çıkarılır. Şayet (Hâşimî’nin savaşı kazanacağını zikreden rivayetler ile kaybedeceğini zikreden rivayetlerin) arası bulunmak istenirse şöyle denilir: (Hâşimî) bazı vakalarda (savaşlarda) yenilir ancak sonra tekrar galip gelir… En doğrusunu Allah (c.c) bilir…

(el-İşâatü li-Eşrâti’s-Sâati, Müellif; Şerif, Seyyid Muhammed b. Rasûl el-Hüseynî el-Berzencî)