Sene dolduktan sonra nisap kendiliğinden helak olursa veya mal sahibinin tasarrufu neticesinde bilerek helak edilirse hükmü ne olur?

SORU: Bir kimse nisap miktarı mala malik olur da sene dolduktan sonra nisap kendiliğinden helak olursa veya mal sahibinin tasarrufu neticesinde bilerek helak edilirse hükmü ne olur? Bir kimse, üzerine zekât farz olmasın diye sene dolmadan önce malı istihlak ederse caiz midir?

CEVAP:

Daha önce de açıkladığımız gibi, zekât farz olduktan sonra veya zekât memuru zekâtı isteyip de mal sahibi vermekten imtina ettikten sonra mal helak olursa, sahih olan kavle göre bu kimseden zekât sakıt olur (düşer). Malın bir kısmı helak olursa, helak olan kısmın zekâtı sakıt olur.

Şayet nisap, mal sahibi tarafından istihlak edilirse yani bilerek helak edilirse bakılır; eğer nisap, üzerinden sene geçip de zekât farz olduktan sonra mal sahibi tarafından istihlak[1] edilirse, zekât sakıt olmayıp mal sahibinin zekâtı vermesi gerekir. Eğer nisap, üzerinden henüz sene geçmeden yani zekât farz olmadan önce mal sahibi tarafından istihlak edilirse, o takdirde zekât sakıt olur.

İstihlak etmeye örnek; sâime hayvanları hapsederek aç ve susuz bırakma yoluyla ölümlerine sebep olma, zengin olup da ödeme imkânı olan borçlusundaki alacağından vazgeçmesi, sâime olan hayvanları başka bir malla değiştirmek, nisap miktarı mala karşılık evlenmek veya kasten öldürdüğü kişinin kısasında sulh için yahut hul’ için vermek, ticaret malını hizmet için kullandığı köle veya günlük giyeceği elbise karşılığında satmak yahut bir malı kiralamak karşılığında vermek gibi.

Şayet bir kimse, nisap miktarı malın üzerinden henüz sene geçip de zekât farz olmadan önce, zekât farz olmasın diye malı istihlak ederse, örneğin zekâtın senesi tamam olmadan bir gün önce birisine bağışlarsa, İmam Ebû Yusuf’a göre böyle yapmak mekruh değildir, çünkü bu, zekâtın farz olmasından kaçınmaktır, başkasının hakkını iptal değildir. İmam Muhammed’e göre ise bu mekruhtur, çünkü zekâtın vacip olmasından kaçınmakta fakirlere zarar ve gelecekte onların hakkını iptal etmek vardır. Zekât hususunda İmam Muhammedin görüşü daha güzeldir.

Keza, Mültekâ’l-Ebhûr ve şerhi Mevkûfât’ın zekât bahsinde şöyle denilmiştir; İmam Muhammed’e göre, zekâtı düşürmek için hile yapmak mekruhtur. Mesela; elinde bulunan nisap miktarı malı küçük çocuğuna bağışlamak gibi. Çünkü bunda fukaranın hakkını iptal etmek vardır.

Ebû Yusuf’a göre ise, zekâtı düşürmek için hile yapmak mekruh değildir. Çünkü bu hile, zekât farz olmadan önce yapılır. Bunda ise fakirlerin hakkını iptal etmek yoktur. Ebû Yusuf’a göre, zekât veren kişi, vacip olan zekâtı hakkıyla ödemede kusur edip günahkâr olmaktan korktuğunda hile yapabilir. Bu, günahtan kaçmak olacağından bir nevi tâattir. Sahih olan da budur. Fakat cimriliktir. (İbn-i Âbidîn, Zekât Bahsi)

 

[1] İstihlak; bir malı (kendi iradesiyle) yiyip bitirmektir.