Romalıların “Tanrılar-Gizli Güçler” dediği varlıklar, insanlık tarihi boyunca insanlığa musallat olmuş Cin-Şeytanlar mıdır? Roma Dini’nde, Cin-Şeytanlar, maske olarak Putları mı kullanıyor? Roma Dini’nde, Cin-Şeytanlar, Putların arkasına saklanarak insanları kendilerine çekip köle mi yapıyor? “ABD Vatandaşı” modeli, “Roma Vatandaşı” modelinin birebir aynısı mıdır? “Amerikalı Felsefesi” ile “Romalı Felsefesi” birebir örtüşmekte midir? Roma Uygarlığı tam anlamıyla Maddeci-Vahşi Bir Uygarlık mıdır? AVRUPA BİRLİĞİ’nin köklerini, Roma Dini mi oluşturmaktadır?

SORU: Romalıların “Tanrılar-Gizli Güçler” dediği varlıklar, insanlık tarihi boyunca insanlığa musallat olmuş Cin-Şeytanlar mıdır? Roma Dini’nde, Cin-Şeytanlar, maske olarak Putları mı kullanıyor? Roma Dini’nde, Cin-Şeytanlar, Putların arkasına saklanarak insanları kendilerine çekip köle mi yapıyor? “ABD Vatandaşı” modeli, “Roma Vatandaşı” modelinin birebir aynısı mıdır? “Amerikalı Felsefesi” ile “Romalı Felsefesi” birebir örtüşmekte midir? Roma Uygarlığı tam anlamıyla Maddeci-Vahşi Bir Uygarlık mıdır? AVRUPA BİRLİĞİ’nin köklerini, Roma Dini mi oluşturmaktadır?

CEVAP:

ROMA UYGARLIĞI, sonuç olarak, insanı iki boyuta hapsetmiş olan tam anlamıyla maddeci-vahşi bir uygarlıktır.

İki boyuttan BİRİNCİSİ; FİZİKSEL güç olup bu da, sınırsız MİDE ve CİNSELLİK alt boyutunu içeriyor.

İki boyuttan İKİNCİSİ; insanın ya da Roma’nın ŞEREFİ-GURURUDUR. Roma insanına baktığınızda, bu İKİ BOYUTA ilave edilecek başka bir amacı göremezsiniz ve tabi ki bu iki boyuta, HIRS ve kahramanlığı ilave ederek, “KÜRESEL ROMA VATANDAŞI” tarifine ulaşabilirsiniz. “KÜRESEL ROMA VATANDAŞI” modeli bizi, ABD İNSAN PROTOTİPİNE/modeline götürür ki ROMALI FELSEFESİ, bugün en iyi, AMERİKALI FELSEFESİYLE örtüşmektedir ve o günkü, ROMA EMPERYAL/SÖMÜRGECİ ASKERİYLE, bugünkü AMERİKAN ASKERİ arasında inanılmaz bir benzerlik vardır. Bu tip insan yapısının da Roma din anlayışıyla yakın bir ilişkisi kaçınılmazdır…

ROMA PUTPERESTLİĞİNİN köklerini, kaynaklarını ve karakteristik yapısını SONUÇ OLARAK şöylece analiz edebiliriz:

1- ROMA insanının karakteristik özelliği, “DİN ANLAYIŞI”nı da etkilemiştir. DÜNYACI, FİZİKSEL GÜÇ PEŞİNDE, KABA GURURU ÖNE ÇIKARAN anlayıştaki insanların, insani bir mücadele yerine VAHŞİ bir mücadeleyi ve felsefeyi izlemesi kaçınılmaz olmuştur. Bu anlamda ROMA DİNİ’nin neden KABA PUTPERESTLİĞE dönüştüğü anlaşılır bir durumdur…

2- Başlangıç döneminde ROMALILAR olağan veya olağanüstü tabiat olaylarını ve bu olayların arkasında “VEHMETTİKLERİ GİZLİ GÜÇLERİ”, TANRILAR EDİNMİŞLERDİR. Bu GİZLİ GÜÇLER/VARLIKLAR, insanlık tarihi boyunca İNSANLIĞA MUSALLAT OLMUŞ CİN-ŞEYTANLARIDR. CİN-ŞEYTANLAR, insanların cehaletini ve korkularını kullanarak onları, kendilerinin tanrılar/ilahlar olduğuna inandırmışlar hala da inandırmaktadırlar…

Gelişmemiş başlangıç toplumlarında, CİN-ŞEYTANLARLA olan basit ilişki toplum gelişip-organize oldukça MABETLER, TÖRENLER ve KURBANLARLA kurumsallaşmaktadır…

Bu VARLIKLAR/CİN-ŞEYTANLARLA olan “İLETİŞİM ve TAPINMA YERLERİ” başlangıçta basit ve doğal olup bu yerler, VARLIKLARIN/CİN-ŞEYTANLARIN da yaşam alanlarıdır ki buralar; evlerinin ocakları, kilerleri, koruları, mağaraları, su kaynakları vb. yerlerdir…

3- ROMA’da, toplum gelişip-organize oldukça, SOYUT PAGANİZM/ÇOK TANRICILIK, PUTPERESTLİĞE DÖNÜŞÜYOR, kurallar, ritüeller/ayinler, mabetler ihdas ediliyor, CİN-ŞEYTANLAR, PUTLARI MASKE OLARAK KULLANIYORDU. CİN-ŞEYTANLAR, MASKE olarak kullandıkları PUTLARIN ARKASINA SAKLANARAK İNSANLARI KENDİLERİNE ÇEKİYOR ve KÖLE EDİNİYORDU. CİN-ŞEYTANLAR ile iletişimde putlar, vasıta/aracı görevi yaparken, DİN ADAMLARI SINIFI/KÂHİNLER, halk adına bizzat iletişimi sağlıyordu…

BİR TARAFTA, kendilerini gizleyerek sadece Ruhbanlar/Kâhinlere fısıldayan gizli güçler/varlıklar/CİN-ŞEYTANLAR; DİĞER TARAFTA ise onların gücünü kullanarak toplumda özel bir yer edinen RUHBAN SINIFI vardı. RUHBANLAR, ya yönetimi ellerinde tutar ya da yönetimin yardımcısı idiler ve böylece, bu “DİN” denilen “ALIŞ-VERİŞ”, sonuçta, hâkimlerin yönetimini güçlendiriyordu. Hatta zamanla devlet başkanlarının, kralların tanrılaştırılmasıyla ilahların/putların sayısı artmıştır…

4- Yakın zamanın en kaba ve traji-komik dini olan Roma putperestliğinin kökleri, maalesef insanlık tarihi kadar eski olup bugün arkeoloji nereyi kazsa, topraktan tanrılar fışkırmaktadır. ATLANTİS, MU, SÜMER-BÂBİL, MISIR, YUNAN, NUH, ÂD, SEMÛD ve benzeri, tüm eski toplumların çok tanrılı dinleri, aynı karakteristik özellikleri göstermektedir…

Adım adım putperestliğin oluşumu, aşamaları, sembolleri, yöntemleri/kuralları/törenleri, simgeleri hep aynıdır…

Gök, Güneş, Yer, Ay, Gezegenler, Doğal olaylar-felaketler, iyilik-kötülük, krallar-ruhbanlar vs. şeylerden insanoğlu etkilenebilir, korkabilir, ancak bunların, bir “MASK-PUT” haline gelmesinde fırsatçı, görünür-görünmez güçlerin/varlıkların/Cin-Şeytanların rolü hep aynıdır…

5- ROMA’da ortaya çıkan PUTPERESTLİK ve GİZEMLİ ŞEYTANİ DİNLER; eski kavimlerin putperestlik formlarının ve akıl dışı tapınmalarının bir toplamıdır. Bu şeytani saçmalıklar karşısında aklın bir kere daha işlerliğini kaybettiğini görmekteyiz…

ROMA DİNİ, tüm unsurlarıyla, ibadet şekilleriyle, SÜMER-BABİL-AKAD-MISIR DİNİ’nin ve özellikle de YUNAN-HİNT putperestliğinin bir tekrarından ibarettir…

Kaba paganizm ve Hıristiyanlık dönüşümü olan ROMA DİNİ bugün, AVRUPA BİRLİĞİ’nin köklerini oluşturduğu gerçeği, önümüzde durmaktadır…

İnsanlık tarihi boyunca kendisini maskeleyerek gerçeği yalanla karıştırarak insanları kandırma sanatında uzmanlaşmış İBLİS ve AVENESİNİN İNSANLIKTAN İNTİKAM PLANI İŞLEMEYE DEVAM ETMEKTEDİR…

MASONLUK, İLLİMUNATİ, TAPINAK ŞÖVALYELERİ, ÖKÜLTİZİM, Mistisizm, Sufizm, SCİENTOLOGY ve NEW AGE, vb. şeylerde mesajın özü aynı olup yöntemler ve vasıtalar değişmektedir ki bu çağın insanlarının beyni bunlarla yıkanmaya devam ediliyor…

DÜN İNSANLIK TARİHİNİ PUTLARLA DOLDURAN İBLİS ve ÇETESİ, şimdi, İSLAM’a GÖZÜNÜ KAPAMIŞ TEÇHİZATSIZ çağımız İNSANININ önüne dikilmiş: “SİZ TANRISINIZ” demektedir, evet, cehalet ve gafletimiz yüzünden tarih tekerrür ediyor…

6- Büyücülük-kehanet, tüm, çok tanrıcı eski uygarlıkların ortak özelliğidir. KÂHİNLER/RUHBANLAR ile CİN-ŞEYTANLAR arasındaki ilişkilerde en önemli vasıtalardan bazıları; KEHANET, SİHİR-BÜYÜCÜLÜK ve FALCILIKTIR. Tarih boyunca kullanılan şeytan işi bu SİHİR-BÜYÜCÜLÜK ve FALCILIK bugün de insanların dünyevi bir güç kazanma hususunda başvurdukları pis işlerdir. ROMA’da bu işler, KURUMSALLAŞMIŞ ve ROMA PUTPERESTLİĞİNİN AYRILMAZ BİR PARÇASI haline gelmiştir…

ROMA’daki KÂHİNLER ile CİNLERİN İLİŞKİSİNİN aracıları olan putlar ve onların etrafında geliştirilen ilişkiler ağı şöylece özetlenebilir:

KÂHİNLER ile CİNLERİN İLİŞKİSİNDE, tarafların yararları ve beklentileri vardı.

KÂHİNLER/RUHBANLAR; TANRILAR/CİN-ŞEYTANLAR ile olan ilişkiden her türlü manevi otorite ve yönetime katılma gücü elde ederlerdi. Kendilerini, bir takım doğal olayların veya felaketlerin arkasına saklayan GÜÇLER/VARLIKLAR/CİN-ŞEYTANLAR ise;

a) Cin-Şeytanlar, ezeli ve ebedi kin ve intikamlarını alıyorlardı…

b) Cin-Şeytanlar, ESAS AMAÇLARI OLAN, İNSANLARI HİÇBİR ZAMAN HAKKA/GERÇEĞE DÖNEMEYECEK ŞEKİLDE SAPTIRMAYI elde ediyorlardı…

c) Cinler, kölesi oldukları İBLİS’in, “KUTSAL PLANI”’na HİZMET ETMEYİ elde ediyorlardı…

d) Cin-Şeytanlar, mükerrem/saygın ve şerefli bir yaratılışa sahip İNSANOĞLUNU AŞAĞILAMAK, mükerrem/saygın olmadığını kanıtlamayı elde ediyorlardı…

e) Cin-Şeytanlar, Allah’a köle olma şerefini kaybeden İNSANOĞLUNU CEHENNEME SÜRÜKLEMEYİ elde ediyorlardı…

f) Şeytanlar, insana karşı ezeli ve ebedi kin ve intikam amacına bağlı kalarak; insanlarla alay etmek, oyun oynamak, kendisine hizmet ettirmek, onlardan yararlanmayı elde ediyorlardı…

g) Cin-Şeytanlar, putları maske yaparak, görünmezlik zırhına bürünerek, ruhbanlarla beraber yiyip-içip eğlenmek, her türlü çirkin emellerine onları alet etmeyi elde ediyorlardı…

EVET, işte “İBLİSİN ve ORDUSUNUN” tarihi amacı ve tarih boyunca işlettiği intikam planı bunlar idi…