Ramazanda uzun süre baygın kalan kimse kaç günlük orucunu kaza eder? Bayılan kimse gece veya gündüz bayılmış ise bayıldığı günü veya bayıldığı gecenin gündüzünü de kaza eder mi? Ramazanda oruç yemeyi âdet edinmiş bir edepsiz bayılırsa kaç gün orucunu kaza eder?

SORU: Ramazanda uzun süre baygın kalan kimse kaç günlük orucunu kaza eder? Bayılan kimse gece veya gündüz bayılmış ise bayıldığı günü veya bayıldığı gecenin gündüzünü de kaza eder mi? Ramazanda oruç yemeyi âdet edinmiş bir edepsiz bayılırsa kaç gün orucunu kaza eder?

CEVAP:

Bayılan kimse, baygınlık bütün ay devam etse bile baygınlığın meydana geldiği gün veya gecenin haricindeki bütün baygınlık günlerini kaza eder. Çünkü (baygınlığın) uzun müddet devam etmesi nadirdir. (Şu bakımdan ki), baygınlığın uzun müddet sürmesi halinde (bunca süre) yiyip içmeden insanın yaşaması nadirdir. Nadir görülen şeylerde ise harac/zorluk/darlık yoktur. Bayıldığı günü veya (bayıldığı) gecenin gününü (gündüzünü) kaza etmez. Ancak (bayıldığı gün oruca) niyet etmediğini bilirse bu müstesnadır (o takdirde o günü de kaza eder).

(Bayıldığı günü veya gecenin gündüzünü) kaza etmez, çünkü (gece bayılan kişinin) hali/durumu en mükemmele/ekmele yorumlandığında o kimsenin zâhir (görünen) durumu, oruca geceden niyet etmiş olduğudur (yani en iyi tarafından düşünülürse bu kimse oruca geceden niyetlenmiştir deriz, geceden oruca niyetlendiği takdirde de o günün orucu sahih olacağından o günü kaza etmesi gerekmez). Bu kimse gündüz bayılmışsa, (halini, oruca geceden niyetlenmiştir) şeklinde yorumlamak evleviyetle mümkündür. Hatta (bayılan kişi) Ramazanda oruç yemeyi âdet edinen bir edepsiz veya yolcu ise, bütün baygınlık günlerini kaza eder. Ulema böyle demişlerdir. Ama (buradaki bütün baygınlık günlerini kaza etmesi gereken) yolcuyu, “oruç (tutması kendisine) zarar veren” (kişi ise) diye kayıtlamak/sınırlandırmak gerekir. (Yolcu) oruç (tutması kendisine) zarar verme(yen kişi ise), halini salaha/iyiye yormak için yola çıktığı günü kaza etmez. Çünkü (daha önce) de geçtiği gibi (yolculukta yolcunun) oruç tutması efdaldir. Bazıları, “yolcunun ertesi günün orucunu geceden kastetmesi (yarının orucuna geceden niyetlenmesi) zâhir (hal/durum) değildir” demişse de, bu söz (yolculukta) oruç (tutması kendisine) zarar vermeyen yolcu hakkında kabul edilemez.

Ben (İbn-i Âbdîn) derim ki: Bu “kabul edilemez” (sözü) zâhir/açık değildir. Özellikle bu bayılma hadisesi başa gelmeden önce yolculuğundayken (muftır) oruçlu olmayan kişi hakkında hiç zâhir değildir. Evet, (bu söz, bayılma hadisesinden) önce oruç tutuyor olan veya yolculuklarında oruç tutmayı âdet edinmiş kişi hakkında zâhirdir/açıktır.

(Bayıldığı gün oruca niyet etmediğini bilirse o takdirde o günü de kaza eder.) Şumunnî şöyle demiştir: “(Kaza etmesinin gerektiği bu durum), (bayıldığı gece veya gündüz oruca) niyet edip etmediğini hatırlamadığına göredir. (Oruca) niyet ettiğini bilirse, (bayıldığı günün orucunun) sahih olacağında şüphe yoktur. (Oruca) niyet etmediğini bilirse, (bayıldığı günün orucun) sahih olmayacağında şüphe yoktur.” Şumunnî’nin sözü, meselenin Ramazanda vuku bulduğu düşünüldüğü takdirde açıktır. Fakat (bu) bayılma (işi) Şabanda olursa, hepsini kaza eder. Zira Şabanda, “Ramazan orucunu tutmaya” niyet etmek sahih değildir. (İbn-i Âbidîn, Oruç Bahsi)