Oruçlu kimse, ağzını çalkaladıktan sonra ıslaklık kalır da onu da tükürükle yutarsa orucu bozulur mu? Ağzı çalkalayıp suyu ağızdan attıktan sonra tükürmek şart mıdır? Oruçlu kişi, ilacı döver de kokusunu boğazında hissederse orucu bozulur mu? Oruçlu kişi esans kokusunu boğazında hissederse orucu bozulur mu?

SORU: Oruçlu kimse, ağzını çalkaladıktan sonra ıslaklık kalır da onu da tükürükle yutarsa orucu bozulur mu? Ağzı çalkalayıp suyu ağızdan attıktan sonra tükürmek şart mıdır? Oruçlu kişi, ilacı döver de kokusunu boğazında hissederse orucu bozulur mu? Oruçlu kişi esans kokusunu boğazında hissederse orucu bozulur mu?

CEVAP:

Oruçlu kimse, ağzını çalkaladıktan sonra ıslaklık kalır da onu da tükürükle yutarsa orucu bozulmaz. Ağzı çalkaladıktan sonra kalan ıslaklığı, el-Fetih ve el-Bedâyi’ sahipleri boğaza duman ve toz kaçmasına benzetmişlerdir. Bundan şu anlaşılır ki, buradaki illet, bundan korunmanın ve sakınmanın mümkün olmamasıdır. Ama suyu ağzından attıktan sonra tükürmeyi şart koşmak gerekir. Çünkü su tükürükle karışır ve sadece suyu ağızdan atmakla çıkmaz. Fakat tükürmede mübalağa yapmak şart değildir. Zira suyu ağızdan attıktan sonra kalan sadece bir ıslaklık ve rutubetten ibarettir ve ondan korunmanın da imkânı yoktur.

Bezzâziye’nin; “ağzını çalkaladıktan sonra su kalır da, onu tükürükle yutarsa orucu bozulmaz. Çünkü bundan korunmak imkânsızdır” sözünü bu söylediğimize yormak/hamletmek gerekir.

Boğazda ilaç tadı duymak ve helile (bitkisini) emmek de böyledir (yani bunlarla oruç bozulmaz). Yani bir ilacı döver de kokusunu boğazında hissederse orucu bozulmaz. Keza, helile denilen nebatı çiğner de tükürüğü boğazına kaçar, fakat helilenin kendisinden/parçasından bir şey midesine inmezse orucu bozulmaz. Kuhistâni’de ise, “oruçlu kişi ilaçların tadını ve ıtır/esans kokusunu boğazında hissederse orucu bozulmaz” denilmiştir.

Şeker gibi şeyler bunun hilâfınadır (onda oruç bozulur). (İbn-i Âbidîn, Oruç Bahsi)

Bu yazı yorumlara kapalı.