Organı alınması caiz olan “kadavra donör” kime denir? Beyin ölümü gerçekleşmiş kişi ölü müdür? Bu kişiden organ nakli yapılır mı?

SORU: Organı alınması caiz olan “kadavra donör” kime denir? Beyin ölümü gerçekleşmiş kişi ölü müdür? Bu kişiden organ nakli yapılır mı?

CEVAP:

a) Tıbben, şuurun gitmesinden beyin ölümü denen safhaya kadar, ‘koma ve bitkisel hayat’ denen aşamalar mevcut olup, bu durumların tamamında geri dönüş, yani hastanın iyileşmesi mümkündür. Bu hallerde kişinin organının alınması caiz değildir…

 

b) ‘Koma ve bitkisel hayat’ safhalarından sonra ‘beyin ölümü’ safhası gerçekleşir. Beyin ölümü gerçekleşip yalnızca cihazlarla nefes alıp veren kimsenin organının alınıp alınmayacağı hususunda ise ihtilaf edilmiştir. Buradaki ihtilafın sebebi ise, “beyin ölümü gerçekleşmiş insan ölü müdür yoksa değil midir?” sorusunun cevabının kesinlik kazanmamasındandır. Çünkü hastanın beyin fonksiyonları dursa da cihaz yoluyla da olsa kalp, ciğer vs. iç organları çalışmakta, nefes alıp vermektedir…

 

c) Beyin ölümünün tarifi ve şartları ülkeden ülkeye değişmektedir. Türkiye ve dünyanın değişik ülkelerinde beyin ölümü hükmü konmuş bazı kimselerin hayata döndüğü çok nadir de olsa vakidir. Dolayısıyla hayata dönme ihtimali olan ve kesinlik kazanmayan bir ölümden dolayı da vücuttan organ alımının yapılması caiz değildir…

 

d) Eğer “kadavra donör” denilen beyin ölümü gerçekleşmiş bu kişinin ruhu bedeninden çıkmış ise nasıl nefes alıp verebilmektedir? Eğer bu kişinin ruhu bedeninde ise o halde nasıl/ne hakla/neye dayanarak bu kişinin bedenini parçalayıp da organları alınmaktadır?

Cihaza bağlayıp da nefes alıp vermesini sağlama meselesinde “cihaz”, bir ilaç ve bir tedavi mesabesindedir. Ruhu bedeninden çıkmış bir kişiyi cihazlarla nefes aldırıp verdirmek ise mümkün değildir. O halde beyin ölümü gerçekleşmiş kişinin ruhu bedenindedir ve “ölü” değildir. Zira beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişiyi onlarca yıl cihaza bağlı olarak nefes alıp verdirmek mümkün değildir, elbet bir süre sonra cihazla da olsa nefes alıp verme son bulacaktır…

 

e) Organ nakli yapılırken organı alınan kişiye “anestezi” uygulanmaktadır. “Anestezi”, beyin ölümü gerçekleşmiş kişi organı alınırken çırpınıp da organlar zarar görmesin diye yapılmaktadır. Oysa beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişi eğer gerçekte ölü ise, acıyı hissetmeyip tepki vermeyecektir. O halde beyin ölümü gerçekleşmiş kişi “ölü” ise, neden bu kişiden organ nakli yapılırken “anestezi” uygulanmaktadır? Eğer bu kişi ölüyse vücuduna neşter vb. aletlerle operasyon yapıldığında bunu nasıl hissedebilmektedir?

 

f) “Beyin ölümü gerçekleşmiştir” hükmü konmuş bazı kimselerin hayata döndüğü çok nadir de olsa vakidir. O halde, milyonda bir de olsa yaşama ihtimali olan bir kişinin bağlı olduğu cihazın fişini çekip sonlandırmak doğru mudur? Milyonda bir de olsa yaşama ihtimali olan bir kişinin elinden bu ihtimali almak kimsenin hakkı değildir. Bu yaşama yüzdeliği bugünlük milyonda birdir, ancak tıp bilimince yapılan deneylerin ortaya koyduğuna göre çok yakın zamanda bu yüzdeliğin artacağı kesindir…

 

Sonuç…

Tıp bilimcileri nefes alış verişi kesilmiş ve kalbi durmuş bir kişiden alınan organlar ile organ nakli yapılamayacağını, bu durumda organ naklinin bir faydasının olmayacağını ortaya koymuşlardır. Beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişiden alınan organlar ile organ nakli yapılabileceğini söylemektedirler. Biz ise beyin ölümü gerçekleşmiş kişinin ölü olmadığını bu kişinin ruhunun hala bedeninde olduğunu, eğer ruh bedeni terk etmiş olsaydı cihaza bağlı olarak bile olsa nefes alamayacağını, kalbinin, ciğerinin vb. organlarının çalışamayacağını söylemekteyiz. Evet, ölü bir kişiden canlı bir kişiye organ nakli caizdir ama bu kişi “beyin ölümü gerçekleşmiş” kişi değildir. Tamamen ölmüş bir kişiden ise organ nakli yapılamamaktadır. Dolaysıyla “âlimlerimizin; ölü kişiden organ nakli caizdir” kavlindeki “ölü” kişiden maksadın hangi kişi olduğunu iyi anlamak lazımdır…

O halde, eğer ruhun terk ettiği bir bedenden organ nakli yapılabiliyorsa, ölü bir kişiden canlı bir kişiye organ nakli caizdir, aksi halde caiz değildir. Ölü kişiden organ naklinin caiz olmasından maksadımız budur…