SORU: Müslüman olmayan bir ülkeye pasaportla giren bir Müslüman, oradaki gayr-i Müslimlerin mallarına ve canlarına dokunabilir mi?
CEVAP:
Başka bir ülkeye izinle giren herhangi bir kimseye “müste’min” veya “müste’men” denir…
Müste’min: Hem eman isteyen, hem de kendisine eman verilen kimse demektir… Fıkıh ıstılahında ise; gerek Müslüman gerek harbî (kâfir) olsun, başka bir milletin memleketine eman (pasaport) ve müsaade ile giren kimsedir…
Bir Müslüman, pasaportla dâr-u harbe girerse, bu Müslümana dâr-u harpteki gayr-i Müslimlerin kanlarından, mallarından ve namuslarından bir şeye dokunması haramdır. Çünkü Müslümanlar şartlarında sabittirler (yani ahitlerine vefa gösterirler). Eman ile dâr-u harbe giren bir Müslüman, onların haklarına tecavüz etmemeyi kabul etmiştir. Bu bakımdan onlara hıyanette bulunması haramdır. Ancak o memleketin hükümdarı veya hükümdarın müsaadesiyle birisi Müslümanın hakkına tecavüz ederek malını alır veya kendisini hapsederse, bu takdirde verilen ahdi bozmuş olduğundan Müslüman da bazı hususlarda misliyle mukabelede bulunabilir…
(İbn-i Âbidîn, Fetevây-i Hindiyye, Hukûk-u İslâmiye Kâmusu, Lübâb fî Şerhi’l-Kitâb, Hidâye, İhtiyâr, Mültekâ/Mevkûfât, Tebyînü’l-Hakâik Şerhu Kenzü’d-Dekâik, İnâye Şerhu’l-Hidâye, Fethu’l Kadîr, Düreru’l Hukkâm Şerhu Ğuraru’l Ahkâm, Bahru-Râik Şerhu Kenzü’d-Dekâik ve Mecmeu’l-Enhur Şerhu Mültekâ’l-Ebhur)