SORU: “Kureyş’in Hâkimiyeti Elinden Alınır” kavlinin manası nedir?
CEVAP:
İbn-i Hacer; “Kureyş’in mülkü/hâkimiyeti/emirliği elinden alınır” kavlinden maksat, yani İsa (a.s)’ın yeryüzüne inişinden sonra artık İsa (a.s)’a danışmadan sadece (kendi görüşleriyle yaptıkları) Kureyş’e mahsus/has bir şey kalmaz (yani İsa a.s yeryüzüne indikten sonra Kureyş emirleri kendi içtihatlarına binaen bir iş yapamaz bir karar alamazlar mutlaka İsa a.s’a danışmaları gerekir. Zira açıktır ki Mehdi (a.s) içtihadına binaen hükmeder, İsa (a.s) ise masumdur). Bu duruma şu haber/rivayet muarız değildir; “İnsanlardan iki kişi bulunduğu müddetçe bu iş (imamet/emirlik işi) Kureyş’tedir…” (Bunu Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir.)
Bu hususa Şeyh’in (Muhyiddin Arabi’nin) Futûhat (isimli eserindeki) sözünü zikrettiğimizde işaret edeceğiz ve bu (açıklama) tarzıyla birçok karışıklıklar/problemler de izale olmuş olur ki (bu karışıklıklar/problemler); “her ikisinin zamanının bereket ve emniyetle mevsuf olması/sıfatlandırılması (yani Mehdi ve İsa aleyhimesselam’ın bulundukları zamanların bereketle ve emniyetle vasıflandırılması), (keza her ikisinin de) yeryüzünü adaletle doldurur, haç’ı kırar, domuzu öldürür (olarak vasıflandırılmasıdır). Çünkü (Mehdi ve İsa aleyhimesselam’ın her ikisi de aynı zamanda yaşayacağından) dolayı (zikredilen bu hususlar) bir defa (bir rivayette birisine) bir defa (diğer rivayette diğerine) nisbet edilir.
Rasûlullah (s.a.v)’in şu sözüyle (zikredilen) bu (açıklamaya) ünsiyet/ülfet olunur; “İmamınızın sizden olduğu bir durumda Meryem’in oğlu (İsa gökyüzünden) aranıza adaletli bir idareci olarak indiğinde haliniz nice olur?” (Rasûlullah s.a.v)’in “adaletli bir idareci” kavlinden, “imamet/emirlik” anlaşılması muhtemel olunca bu (ihtimal) “imamınızın sizden olduğu bir durumda” kavliyle kalkmış olur, görünen odur ki (buradaki “imamınız”) kavliyle murad namazdaki imamlık değildir. Çünkü bundan murad İsa (a.s)’ın (Mehdi a.s)’ın şeriatine tabi olacağını, (keza İsa a.s)’ın bir halifenin (Rasûlullah s.a.v’in halifesinin) tebaası olduğunu ve (keza İsa a.s)’ın Rasûlullah (s.a.v)’in ümmetinden bir adam olduğunu ispat etmektir/sabitlemektir…
(el-İşâatü li-Eşrâti’s-Sâati, Müellif; Şerif, Seyyid Muhammed b. Rasûl el-Hüseynî el-Berzencî)
Bu yazı yorumlara kapalı.