1- SORU: Bir kimse tek başına öğle veya yatsı namazının farzının bir rekâtını kılıp secdesini de yapar, sonra da namaz cemaatle namaza başlanırsa ne yapar?
CEVAP:
Şayet bir kimse tek başına öğle veya yatsı namazının farzının bir rekâtını kılıp secdesini de yapar, sonra da cemaatle namaz ikamet[1] olunursa kıldığı bir rekâta bir rekât daha ekler, sonra selam verir ve imamla birlikte cemaate[2] katılır… Tek başına bir rekât kılıp sonra da namaz ikamet olunması hususunda ikindi namazının hükmü, öğle ve yatsı namazındaki kesme veya tamamlama mevzuunda zikrettiğimiz (hüküm) gibidir… (Teshîl li-Mesâi’l-Kudûrî)
[1] İkamet’ten murad; İmamın namaza başlamasıdır, müezzinin kamet getirmesi değildir. Şayet müezzin kamet getirmeye başladığında, kişi, (henüz) birinci rekâtın secdesini yapmamış ise, iki rekâtı da kılıp tamamlar ve (bu hususta zaten) ِِAshabımızın arasında bir ihtilaf yoktur… “En-Nihâye” de böyledir. Bakınız: “Fetevâyi Hindiyye”
[2] Bundan şunun hükmü çıkar: Şayet (kişi) öğle veya yatsı namazının iki rekâtını (kıldıktan sonra) oturup teşehhüt yaptığı anda (namaz) ikamet edilirse, bu (ilk) teşehhütten sonra selam verir ve imamla birlikte namazına duhul eder (katılır)…
2- SORU: Bir kimse tek başına öğle veya yatsı namazının farzının bir rekâtını kılıp secdesini yapmadan cemaatle namaza başlanırsa ne yapar?
CEVAP:
Şayet tek başına öğle veya yatsı namazının farzının bir rekâtını kılıp secdesini yapmadan namaz ikamet olunursa Namazı keser ve imamla birlikte yeniden başlar… Tek başına bir rekât kılıp sonra da namaz ikamet olunması hususunda ikindi namazının hükmü, öğle ve yatsı namazındaki kesme veya tamamlama mevzuunda zikrettiğimiz (hüküm) gibidir… (Teshîl li-Mesâi’l-Kudûrî)
3- SORU: Namazı yarıda nasıl keser?
CEVAP:
Bu kişi muhayyerdir. Dilerse ka’deye döner (oturur)[1] ve yalnız bir kere (yani bir tarafa) selam verir. Dilerse imamın namazına katılmaya niyet ederek ayakta tekbir alır. Böylece iki husus, yani hem kılmakta olduğu namazı kesmek ve hem de imamın namazına katılmak hâsıl olmuş olur… (Teshîl li-Mesâi’l-Kudûrî)
[1] Bu hususta namazı şu şekil bozmak da söylenmiştir: “Namazını bozacak kimse ayakta bir tarafına selâm verir…” (Hâşiyetü İbn-i Âbidîn, Farza Yetişme Bahsi)