SORU: Her toplumun zekâtının kendi içerisinde dağıtılması gerektiğini öğrendik. O halde zekâtın dağıtılması gereken belde, malın bulunduğu yer midir? Yoksa mal sahibinin bulunduğu yer midir?
CEVAP:
Zekâtta muteber olan, malın bulunduğu yerin fakirleridir. Zekât verenin bulunduğu yerdeki fakirler değildir. Hatta malın sahibi bir memlekette, malı ise başka bir memlekette olsa, bütün rivayetlere göre zekât, malın bulunduğu yerde dağıtılır. Zekâtı kendi bulunduğu yerde dağıtırsa, -tıpkı zekâtı başka memlekete nakletmede olduğu gibi- mekruh olur.
Vasiyeti yerine getirirken muteber olan yer, vasiyet edenin yeridir. Ancak şu var ki, bir kimse (Belh şehrinde oturmadığı halde), malının üçte bir’ini “Belh” şehrindeki fakirlere sadaka olarak dağıtılmasını vasiyet etse, efdal olan, “Belh” şehrindeki fakirlere dağıtmaktır. Şayet “Belh” şehrindeki fakirlere değil de başka fakirlere dağıtılırsa da yine caiz olur. Bu kavil Ebû Yusuf’un olup fetva da buna göredir. İmam Muhammed’e göre ise caiz değildir. (İbn-i Âbidîn, Zekât Bahsi)