SORU: Bir kimse haramdan kazandığı malı sadaka olarak verir ve bundan da sevap umarsa hükmü nedir?
CEVAP:
Bir kimse haram olan malından bir fakire sevap umarak bir şeyler verirse kâfir olur. Eğer bu haram malı alan fakir kimse bu durumu bildiği halde (parayı) veren bu kişiye dua eder ve veren de bu duaya âmin derse ikisi de kâfir olurlar, bu duaya âmin diyen kimse, alan ve verenden başka üçüncü bir şahıs olursa hepsi kâfir olurlar… İnsanlardan çoğu bundan gafildirler ve cahillerden bu duruma düşenler vardır…
Burada fakire verme şartı yoktur. Şayet bizzat (biaynihî) haram olan bir malla, kendisiyle Allah’a kurbiyet olan (ve sevap umulan) mescit ve benzeri yapılar yapsa hüküm yine aynıdır. Çünkü bunda illet, azabı gerektiren bir şeyden sevap ummaktır ki, bu da ancak o şeyi helal itikad etmekle olur…
Mâsiyeti helal saymak küfürdür, ancak burada helal sayılan mâsiyetin/haramın şartı, haram olan şeyin delilinin kat’î olması (yani zannî olmamasıdır). Buradaki haram ister haram liaynihî olsun örneğin, leş eti, ister haram liğayrihî olsun örneğin, başkasının malı, hüküm aynıdır. Tercih edilen kavil budur… (İbn-i Âbidîn, Zekât Bahsi)