Hâkimlik mesleğinin şartları nedir? Fasık kişiyi Hâkimliğe tayin eden günahkâr olur mu? Rüşvet aldığı, zina ettiği veya içki içtiği tespit edilen hâkimin görevine son verilir mi? Hâkim, kendisi bulunmadığı takdirde tertiplenmeyecek olan davetlere gidebilir mi? Hâkim hediye kabul edebilir mi? Hâkimin davacılara eşit muamelede bulunması şart mıdır?

SORU: Kâdılık/Hâkimlik mesleğinin şartları nedir? Fasık kişiyi Hâkimliğe tayin eden günahkâr olur mu? Rüşvet aldığı, zina ettiği veya içki içtiği tespit edilen hâkimin görevine son verilir mi? Kâdı/Hâkim, kendisi bulunmadığı takdirde tertiplenmeyecek olan davetlere gidebilir mi? Kâdı/Hâkim hediye kabul edebilir mi? Kâdının/Hâkimin davacılara eşit muamelede bulunması şart mıdır?

CEVAP:

a) Kâdılık/Hâkimlik, Âlimlerin ittifakıyla farz-ı kifaye olan amellerin içerisinde en yüksek olanıdır… Kâdâ/hüküm vermek, en faziletli ibadetlerdendir… Şahitliğe ehil olan kimse kâdâ’ya da ehildir, binaenaleyh akıllı, hür ve âdil olmak şarttır… Fasığın Hâkimliğe tayin olunmaması vaciptir, eğer tayin olunursa tayini sahih olur, lakin tayin edenler günahkâr olurlar… Rüşvetle Hâkim olan kişinin verdiği hüküm caiz değildir. Rüşvet aldığı, zina ettiği veya içki içtiği tespit edilen Hâkim azledilmeyi hak eder…

b) Hâkim ve Müftü, kötü ahlaklı, kaba sözlü, kibirli, inatçı ve hakka karşı olmamalıdır. Hâkim ve Müftü, dininde kendisine güvenilir, iffetli, akıllı, salih ve anlayışlı olmalıdır. Hâkim ve Müftü, Peygamberimizin (s.a.v) sünnetini, Sahabeden rivayet edilen hükümleri, vakaların hükümleri ile ilgili meseleleri ve kıyasları bilmelidir…

c) Hiç kimse Kâdılığı kalbi ile de olsa talep etmemelidir. Zira Rasûlullah (s.a.v); “Kim kâdılığı isterse kendi nefsine bırakılır” buyurmuştur…

d) Kâdı/Hâkim, umûmi davetlere gider. Husûsi olan yani kendisi bulunmadığı takdirde tertiplenmeyecek olan davetlere gitmez…

e) Kâdı/Hâkim, hiç kimseden hediye kabul etmez. Ancak kendi akrabasından veya daha önce hediye vermek âdeti olan kimsenin hediyesini kabul eder, lakin bunların da hediyelerini eğer davaları bulunmazsa veya hediye verme âdeti olan kişi öncesine göre daha fazla hediye vermezse bunların hediyelerini kabul eder…

f) Kâdı/Hâkim, davacılara oturma hususunda, kendilerine yönelmede ve bakmada eşit muamelede bulunmalıdır. Davacıların birisiyle gizli konuşmamalı, birisine işaret etmemeli, birisinin ziyafetine gitmemeli, birisine güler yüzlü olup diğerine yüzünü ekşitmemeli ve birisiyle şaka yapmamalıdır…

g) Kadınların Kâdı tayin edilmeleri caizdir. Ancak onların hükümleri hadler ile kısas haricindeki hükümlerde caizdir…

(İbn-i Âbidîn ve Mültekâ/Mevkûfât)