Müslümanlarla kâfirler ne zaman barış antlaşması imzalarlar? Barış antlaşması yapmak için kâfirlere ne zaman fidye verilmesi caizdir? Kâfirlere harp aletleri satmak caiz midir?

SORU: Müslümanlarla kâfirler ne zaman barış antlaşması imzalar? Barış antlaşması yapmak için kâfirlere ne zaman fidye verilmesi caizdir? Kâfirlere harp aletleri satmak caiz midir?

CEVAP:

a) Müslümanlarla kâfirler arasında barışın yapılması hayırlı olup vaziyet de bunu gerektirirse barış yapılması caizdir. Eğer barış Müslümanların menfaatine olmazsa caiz değildir. Barış yapmak için ihtiyacımız bulunursa kâfirlerden mal almak caizdir. Eğer bu mal onların memleketine varmadan önce alınırsa cizye gibi olur. Eğer memleketlerine vardıktan sonra alınırsa ganimet gibi olup beşte birini devlet alır, geri kalanı ise askerler arasında dağıtılır…

b) Barış yapmak için bizim kâfirlere mal vermemiz caiz değildir. Çünkü Müslümanın kâfire mal vermesinde Müslüman için zillet ve tahkir vardır. Zira Rasûlullah (s.a.v); “Müminin kendisini hakir ve önemsiz görmesi/zillete düşürmesi caiz değildir” buyurmuşlardır. Ancak Müslümanlar muztar durumda bulunurlarsa örneğin ölümle karşı karşıya kalırlarsa bu durumda mal vererek barışı sağlamaları caizdir. Zira Ahzâb/Hendek gazvesinde müşrikler Müslümanları muhasara ettiklerinde Rasûlullah (s.a.v), müşriklerin şerlerini defetmek için Medine-i Münevverenin meyvesinin üçte birini vermek üzere sulh yapmak istediğinde müşrikler, çıkan meyvenin yarısının verilmesini istemişler, bunun üzerine Ensar (r.anhum) razı olmayıp Sâ’d b. Muâz ve Sâ’d b. Ubâde (r.anhuma) Rasûlullah (s.a.v)’e gelerek; “Ya Rasûlullah! Bu barış vahiyle midir, yoksa kendinizin reyi midir? Eğer vahiy ile ise bir diyeceğimiz yoktur. Eğer reyiniz ile ise biz cahiliyette Mekkelilere Medine meyvelerinden yedirmezdik. Ancak satın alırlarsa veya bize misafir olurlarsa hariç. Allah Teâlâ bizi İslam diniyle aziz kılıp bize Peygamber gönderdi. Bundan sonra bizim onlara meyve vermemiz yakışır mı? Vallahi biz onlara ancak kılıç veririz” dediklerinde Mekke elçisi oradan zelil ve hakir olarak dönmüştür. Peygamberimiz (s.a.v) ilkönce Müslümanların zayıf olduğunu hissedip barışa meyletmiş, fakat Müslümanların ittifak ve kuvvetlerini görerek barıştan vazgeçmiştir…

c) Barış yapıldıktan sonra bile kâfirlere silah ve at satılmaz, tüccarların silah ve at gibi savaş aletlerini kâfirlere satmaları caiz değildir…

(İbn-i Âbidîn ve Mültekâ/Mevkûfât)