عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ: كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: يَطْلُعُ عَلَيْكُمْ رَجُلٌ أَوْ قَالَ يَدْخُلُ عَلَيْكُمْ رَجُلٌ يُرِيدُ رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ فَجَاءَ أَبُو بَكْرٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ. ثُمَّ قَالَ: يَطْلُعُ عَلَيْكُمْ أَوْ يَدْخُلُ عَلَيْكُمْ شَابٌّ يُرِيدُ رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ قَالَ: فَجَاءَ عُمَرُ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ. ثُمَّ قَالَ: يَطْلُعُ عَلَيْكُمْ رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ اللَّهُمَّ اجْعَلْهُ عَلِيًّا اللَّهُمَّ اجْعَلْهُ عَلِيًّا. قَالَ فَجَاءَ عَلِيٌّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ
37.HADİS
Câbir b. Abdullah (r.anhumâ)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Biz Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte iken şöyle buyurdu: “(Şimdi) bir adam, – cennet ehlinden bir adamı kastediyor – üzerinize çıkagelir -veya- yanınıza girer” buyurdu ve (akabinde) Ebû Bekir (r.a) geldi. Sonra (yine): “(Şimdi) bir genç, – cennet ehlinden bir genci kastediyor – üzerinize çıkagelir -veya- yanınıza girer” buyurdu ve (akabinde) Ömer (r.a) geldi. Sonra (yine): “(Şimdi) bir adam, – cennet ehlinden bir adamı kastediyor – üzerinize çıkagelir -veya- yanınıza girer. Allah’ım, (bu geleni) Ali kıl, Allah’ım, (bu geleni) Ali kıl” buyurdu. (Râvî) dedi ki: (Bunun akabinde) Ali (r.a) geldi… (Müsned, Ahmed b. Hanbel; Mesânîdi’l Müksirîn, Müsned’ü Câbir b. Abdullah)