عَنْ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ بْنِ رَبِيعَةَ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ أَنَّ الْعَبَّاسَ بْنَ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ دَخَلَ عَلٰى رَسُولِ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مُغْضَبًا وَأَنَا۬ عِنْدَهُ فَقَالَ: مَا أَغْضَبَكَ؟ قَالَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ مَا لَنَا وَلِقُرَيْشٍ إِذَا تَلَاقَوْا بَيْنَهُمْ تَلَاقَوْا بِوُجُوهٍ مُبْشَرَةٍ وَإِذَا لَقُونَا لَقُونَا بِغَيْرِ ذٰلِكَ. قَالَ: فَغَضِبَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَتَّى احْمَرَّ وَجْهُهُ ثُمَّ قَالَ: وَالَّذ۪ى نَفْسِى بِيَدِهِ لَا يَدْخُلُ قَلْبَ رَجُلٍۨ الْإِيمَانُ حَتّٰى يُحِبَّكُمْ لِلّٰهِ وَلِرَسُولِهِ. ثُمَّ قَالَ: يَا أَيُّهَا النَّاسُ مَنْ اٰذٰى عَمِّى فَقَدْ اٰذَانِى فَإِنَّمَا عَمُّ الرَّجُلِ صِنْوُ أَبِيهِ
67.HADİS
Abdulmuttalib b. Rabîa b. Hâris b. Abdulmuttalib (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre; Abbâs b. Abdulmuttalib öfkeli bir halde Rasûlullah (s.a.v.)’in (yanına) girdi. Ben de (o vakit) O’nun (Rasûlullah’ın) yanındaydım. (Rasûlullah): “Seni öfkelendiren şey nedir?” buyurdu. (Abbâs) dedi ki: “Yâ Rasûlallah! Biz (Haşimoğulları) ile Kureyş (arasında) ne var! Kendi aralarında buluştukları zaman (birbirlerini) güler yüzle karşılıyorlar. Bizimle karşılaştıkları zaman ise bundan başka bir (şekilde, asık yüzle) karşılıyorlar.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) kızdı, ta ki yüzü kıp kırmızı oldu. Sonra şöyle buyurdu: “Canım elinde olan (Allah)’a yemin olsun ki; Allah ve Rasûlü için sizi sevmedikçe, bir kimsenin kalbine iman girmez.” Sonra şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Her kim amcama eza verirse bana eza vermiş olur. Bir kimsenin amcası, onun babası gibidir…” (Tirmizî, Menâkıb)