عَنِ الْعَبَّاسِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ قَالَ: كُنَّا نَلْقَى النَّفَرَ مِنْ قُرَيْشٍ وَهُمْ يَتَحَدَّثُونَ فَيَقْطَعُونَ حَدِيثَهُمْ. فَذَكَرْنَا ذٰلِكَ لِلنَّبِيِّ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: مَا بَالُ أَقْوَامٍ يَتَحَدَّثُونَ فَإِذَا رَأَوُا الرَّجُلَ مِنْ أَهْلِ بَيْتِي قَطَعُوا حَدِيثَهُمْ. وَاللّٰهِ لَا يَدْخُلُ قَلْبَ رَجُلٍۨ الْاِيمَانُ حَتّٰى يُحِبَّهُمْ لِلّٰهِ وَلِقَرَابَتِهِمْ مِنِّي
66.HADİS
Abbâs b. Abdülmuttalib (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Kureyş’ten bir grup (kendi aralarında) konuşurken biz onlara rastladığımızda (yanlarına varınca gazap ve düşmanlıklarından dolayı) konuşmalarını kesiyorlardı. Bu durumu Nebi (s.a.v.)’e anlattık. Bunun üzerine şöyle buyurdu: “(Bazı) kavimlere ne oluyor ki (kendi aralarında) konuşurlarken Ehl-i Beytimden bir adamı görünce konuşmalarını kesiyorlar. Allah’a yemin olsun ki, Allah için ve bana olan yakınlıkları için onları (Ehl-i Beyt’i) sevmedikçe kişinin kalbine iman girmez…” (İbn-i Mâce, Mukaddime)