اَلْحَدِيثُ الثَّامِنُ وَالْخَمْسُونَ
أَخْرَجَ الدَّارَقُطْنِيُّ فِي الْأَفْرَادِ، وَالْخَطِيبُ فِي الْمُتَّفَقِ وَالْمُفْتَرَقِ عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللّٰهُ تَعَالٰى عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: سِتَّةٌ لَعَنَهُمُ اللّٰهُ وَلَعَنْتُهُمْ وَكُلُّ نَبِىٍّ مُجَابٍ: اَلزَّائِدُ ف۪ي كِتَابِ اللّٰهِ، وَالْمُكَذِّبُ بِقَدَرِ اللّٰهِ، وَالرَّاغِبُ عَنْ سُنَّتِي إِلٰي بِدْعَةٍ، وَالْمُسْتَحِلُّ مِنْ عِتْرَتِي مَا حَرَّمَ اللّٰهُ، وَالْمُتَسَلِّطُ عَلٰي أُمَّتِي بِالْجَبَرُّوتِ لِيَعِزَّ مَنْ أَذَلَّ اللّٰهُ وَيُذِلَّ مَنْ أَعَزَّ اللّٰهُ، وَالْمُرْتَدُّ أَعْرَابِيًّا بَعْدَ هِجْرَتِهِ
58.HADİS
(Dârakutnî Efrâd’da, Hatîb el-Muttefak ve’l-Mufterak’da tahriç etti…)
Ali (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Altı (zümre) vardır ki onlara, Allah lanet eder, ben de lanet ederim ve duası müstecap her Peygamber de (lanet eder): Allah’ın kitabına ilavede bulunana; Allah’ın kaderini yalanlayana; sünnetimi bırakıp bidate yönelene; Allah’ın itratım (Ehl-i Beytim) hakkında (yapılmasını) haram kıldığını helal sayana; Allah’ın zelil kıldığını aziz, aziz kıldığını da zelil kılmak maksadıyla ümmetim üzerine zorbalıkla musallat olana; (Medine’ye) hicretinden sonra (tekrar) bedevi hayatına (dönerek) mürted olana…[1]”
[1] Mekke fethinden önce, gücü yeten Müslümanların Medine’ye hicret etmeleri farz idi. Rasûlullah (s.a.v) Müslümanlardan, o sırada ikinci bir İslâm yurdu olmamasından dolayı ve ayrıca İslâm’ı, Müslümanları ve Medine’yi müdafaa etmeleri, gerektiğinde cihada katılmaları ve insanları İslâm’a davet etmeye çıkmaları vb. gayeler için Medine’de devamlı kalmaları hususunda biat alıyordu. İşte bu hadiste, Medine’ye hicret ettikten sonra bu biata riayet etmeyerek tekrar eski beldesine ve hayatına dönen kimselere lanet edildiği beyan edilmiştir… Ancak bu hüküm Mekke fethedildikten sonra kalkmıştır…