SORU: Ebû Hanife, Ali (r.a) ile görüşmüş müdür?
CEVAP:
İbn-i Hillikân’ın “Târîhî”’nde Hatîb-i Bağdâdî’den naklen rivayet edildiğine göre Ebû Hanife’nin torunu şöyle demiştir: “Ben, İsmail b. Hammâd b. Numan b. Sabit b. Numan b. Merzabân’ım. Acemlerin hür evladındanım. Vallahi bizim neslimize asla kölelik arız olmamıştır. Dedem Ebû Hanife 80 tarihinde doğmuş ve (İmam A’zam’ın babası) Sabit, Ali b. Ebî Talip (r.a)’e gitmiş. Sabit o zaman küçükmüş. Hazreti Ali ona ve zürriyetine bereket duasında bulunmuş. Biz Hazreti Ali’nin hakkımızda yaptığı duanın Allah tarafından kabul buyrulmasını niyaz eyleriz. Numan b. Merzabân, Sabit’in babasıdır. Hazreti Ali’ye mehrecan yani bayram günü palûze hediye eden zat odur. Ali (r.a) bize, her gün böyle bayram yapın demişti…”
Bundan anlaşılıyor ki, bazı kitaplarda kaydedilen; “Sabit, dedemi Hazreti Ali’ye götürdü” (ذهب ثابت بجدى الى على) ifadesi açık değildir. Çünkü Hazreti Ali hicretin kırkıncı yılında vefat etmiştir. Nitekim Irâkî’nin “Elfiyesi”’nde de böyle denilmektedir. Anlaşılan, ibaredeki “bi-ceddî” sözü kâtiplerden biri tarafından ziyade edilmiştir. Yahut kelimedeki “bi” harfi-ceri ziyadedir. Aslı “ceddî” şeklindedir… (İbn-i Âbidîn, Mukaddime)