SORU: Canlı bir insan diğer canlı bir insana organını hibe edebilir mi?
CEVAP:
CANLI BİR İNSANDAN DİĞER CANLI BİR İNSANA HİBE YOLUYLA ORGAN NAKLİ…
Yukarıda bir kimsenin organını satmasının şer’an haram olduğu hükmünü açıklamıştık. Peki, o halde kişinin organını hayatta ve zaruri ihtiyacı olan başka bir kimseye hibe ve teberru yoluyla vermesi caiz midir?
Hayatta olan kimsenin, yine hayatta olan diğer bir kimseye organını bağışlamasının hükmü hususunda iki görüş vardır:
a) Birinci görüş:
Hayatta olan kimsenin, yine hayatta olan diğer bir kimseye organını vermesi caiz değildir. Organı vermenin bağış yoluyla veya bir karşılık alarak olup olmaması, durumu değiştirmez. Verilen organın tedavi maksatlı olup olmaması da durumu değiştirmez. Organı alacak kişinin bu organa zaruri ihtiyacı olup olmadığı da durumu değiştirmez…
Bu görüşün delilleri:
1- Allah (c.c) şöyle buyurmuştur: “Kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.” (Nisâ, 4/29) “Kendi kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever…” (Bakara, 2/195)
Bu âyetlerden anlaşılacağı üzere, Allah (c.c), insanı intihar etmekten ve kendi kendisini tehlikeye atmaktan menetmiştir. İnsan kendisinden bir organı vermekle de kendi kendisini helake götürebilecek bir tehlikeye atmış olur. Kendisini tehlikeye atmasının sebebi de başkasının bekasını sağlamaktır ki, insan bunu yapmakla mükellef değildir. Bilakis insan, âyette de belirtildiği gibi kendi nefsini muhafaza etmekle mükelleftir…
2- İnsanın organını almak, organı alınan kişiye muhakkak bir zarardır. Zarara uğramak ve zarara uğratmak ise dinen yasaklanmıştır. (Zira İbn-i Mâce’nin zikrettiği üzere) Rasûlullah (s.a.v); “zarar vermek de zarara uğramak da yoktur” buyurmuştur. O halde, organ nakline ihtiyacı olan kişiye vaki olan zararı def etmek için organı verecek kişiye zarar vermek olmaz. Alınan organın vücutta tek veya çift olan organlardan olması da meydana gelecek zararı ortadan kaldırmaz. Çünkü Allah (c.c), insanın vücudunda çift yarattığı azaları boşuna ve hikmetsiz yaratmış değildir…
3- İnsanın organını almak, organı alınan bedende tasarrufta bulunmak demektir. Bu tasarruf ise iki yönden caiz değildir:
Birincisi: Eğer kişinin organının alınması, organı alınan kişiden izinsiz yapılmış ise, bu o kişinin hakkına tecavüz etmek olacağından caiz değildir ve kısas yapılmasını veya diyet verilmesini gerektirir…
İkincisi: Eğer kişinin organının alınması, organ verenin izniyle olursa bu, yine caiz değildir. Çünkü kişi ne bedeninin ne de azalarının maliki değildir. Asıl malik ve sahip olan hakikatte Allah’tır. Buna en güzel delil ise, kişinin kendi nefsini öldürmesinin haram olmasıdır. Çünkü kişi, kendi bendinin maliki değildir…
4- Tıbben, organ naklinin sonuçları hâlâ net ve kesinleşmiş değildir. Hiçbir tabip, “organı alındıktan sonra, organı alınan kişiye hiçbir zarar vaki olmayacaktır” diye kesin bir şey söyleyememektedir. Aynı şekilde, kendisine organ nakledilen kimsenin bedeninin organı kesin olarak kabul edeceği de söylenmemektedir…
b) İkinci görüş:
Canlı insanın bir uzvunu veya ondan bir cüzü bağış yoluyla başka bir canlı insana nakletme hususu, şartlar yerine geldiği takdirde caizdir…
Bulunması gereken şartlar şunlardır:
1- Bağışta bulunan kimse akıllı ve buluğa ermiş olmalıdır…
2- Hiçbir tesir altında kalmadan hür bir iradeyle bağış kararını vermiş olmalıdır. Kendisinden bizzat sadır olan bir kararla organını bağışlamış olmalıdır…
3- Organ bağışı hakkında tam bir bilgi sahibi olmalıdır…
4- Bağışta bulunan kimsede, organ bağışından dolayı hayatının normal akışını ihlal edecek herhangi bir zarar meydana gelmemelidir. Bağışta bulunmak, bağışta bulunan kimsenin vefatına veya acziyetine sebebiyet vermemeli, bunun yanı sıra başka herhangi bir zarara da uğratmamalıdır. Bu hususta ki şer’î kaide şudur: “Mevcut olan zarar, aynı miktarda veya daha büyük bir zarar vererek giderilmez.” Mevcut olan zarar, kendisinden daha hafif bir zararla izale edilebilecek ise o halde caizdir. Bağışta bulunan kimseye organ bağışından dolayı bir zarar meydana gelip gelmeyeceği hususunda karar makamı; güvenilir, mütehassıs ve uzman bir doktordur…
5- Organ nakli, mümkün olan tek tıbbî vesile olmalıdır. Organ nakli dışındaki tedavi yolları bitmiş olmalıdır…
6- Kendisine organ nakli yapılacak kimse zaruri olarak organ nakline muhtaç olmalıdır. Zaruret hali ise; kişinin ölüm tehlikesi altında olması demektir…
7- Organ naklinde, organın alınacağı ve organın nakledileceği kimselere yapılacak ameliyatlar normalde başarılı veya en azından başarı oranı yüksek ameliyatlar olmalıdır. Deneme ve tecrübe edinme maksatlı organ nakli yapılması caiz değildir…
8- Organını veren kimse, bu bağıştan dolayı herhangi bir maddî karşılık almamalıdır. Organını veren kişi organı bağış olarak, karşılıksız vermelidir. Çünkü hür bir kimseyi satmak yasak olduğu gibi, onun bir parçasını satmak da yasaktır. Aynı şekilde organ satmak insanoğlunun şerefini ve hürmetini de ihlal etmektedir…
Tercih ettiğimiz görüş…
Bizim tercih ettiğimiz görüş; birçok fetva kurullarının ve muasır Ulemanın tercih ettiği, yukarıda sayılan şartlar yerine geldiği takdirde organ bağışının caiz olduğudur…