Bir mezhebi, bir yolu, Ehlisünnet dairesinden çıkaran itikat mıdır?

SORU: Bir mezhebi, bir yolu, Ehlisünnet dairesinden çıkaran itikat mıdır?

CEVAP:

Bir mezhebi, bir yolu, Ehlisünnet dairesinden çıkaran itikattır. Vehhâbîlik, Şiilik, Mutezile, Kaderiyye, Mürcie, Batınilik, Zahirilik ve zamanımızdaki muasır diğer batıl mezhepler Ehlisünnet dışı mezheplerdir. Batıl mezhepleri Ehlisünnetten ayıran itikâdî inanışlardır. Şunu hemen belirtelim ki, bir kimsenin veya yolun, Ehlisünnet dairesinde olup olmadığına karar vermek, ilkönce Ehlisünnet itikadını bilmek, sonra bu kişi veya yola ait itikadı araştırmak, daha sonra da bu kişi veya yola ait itikadı Ehlisünnet itikadı ile karşılaştırmak ve elde edilen sonuca göre de bu kişi veya yolun Ehlisünnetin dışında olup olmadığının ortaya çıkmasıyla olur…

İslam’da, hak olsun batıl olsun mezheplerin hepsi de Kur’an ve Sünnete dayandığını söyler ve delillerini/mesnetlerini Kur’an ve Sünnetten getirirler. Sorun, bunların anlaşılması ve yaşantıya dökülmesindedir. Zira bu meselede asıl olan, Kur’an’ı Cenâb-ı Hakkın indiriş gayesindeki muradı, Hadis-i Şerifleri ise Rasûlullah’tan sadır olur iken ki muradı/gönlü üzere anlamaya çalışmak/gayret etmektir…

Batıl mezhepler de Hak mezhepler gibi, “Kur’an ve Sünnete dönüş” gibi her Müslümanın arzuladığı bir şeyi söyleyerek insanları kendilerine çağırmışlardır. Ancak bu işin hakikati ve iç yüzü böyle değildir…

İslam’da ortaya çıkan sapkın/dâlle fırkaların ekseri galibiyeti gayr-i Müslimler ve hassaten Yahudiler tarafından çıkarılmıştır. Mesela, Vehhâbîlik, İngilizler tarafından tezgâhlanmış olup, bir tasavvuf devleti olan Osmanlıya karşı, Osmanlının temelini oluşturan tasavvufun zıddı olan donanımlarla donatılmış ve bu oyunda oynayacak uygun figürler bulunarak piyasaya sürülmüştür. Haçlı seferleri ile dışardan yıkılamayan Ümmeti, içerden fitne ve birbirine düşürme yoluyla yıkma yolu denenmiş ve başarılı da olunmuştur. Bu nedenle Vehhâbîler ve diğer Batıl mezhepler, tebliğlerini umumiyetle Müslümanlara yapmış, Müslümanlardan İslam’a girmelerini istemiş, reddedenleri ise kılıçtan geçirmişlerdir…

Cenâb-ı Hak, ümmeti, tefrikaya sürükleyenlere fırsat verdirmesin ve ayaklarımızı selef-i salihîn’nin yolunda, Şeriat-i Mustafaviye caddesinde sabit kılsın. Cenâb-ı Allah dalalet üzere olup da, hak üzere iyi işler yaptığını zannedenlerden kılmasın…