Bir kimse kaza orucuna geceden niyet etmek gerektiğini bilmez de bu oruca gündüz vakti niyet ederse durumu ne olur? “Maznûn” kişi kimdir? Onun orucuyla alakalı hükümler nelerdir?

1- SORU: Kaza orucuna niyet ederken niyetin fecirden evvel yapılması ve tutulacak orucun tayin edilip belirtilmesinin şart olduğunu öğrendik. O halde bir kimse kaza orucuna geceden niyet etmek gerektiğini bilmez de bu oruca gündüz vakti niyet ederse durumu ne olur?

CEVAP:

Bir kimse kaza orucuna geceden niyet edileceğini bilmez de gündüz yani fecirden sonra niyet ederse, bu özür sayılmaz zira İslam memleketinde bilmemek özür değildir, bu kişinin oruca başlamış olması muteberdir/geçerlidir ve şayet orucu bozarsa kazası lazım gelir. Bu kimsenin hükmü “maznûn” kişinin orucunun hükmü gibi değildir. (İbn-i Âbidîn, Oruç Bahsi)

el-Bahru’r-Râik Şerhu Kenzu’d-Dekâik isimli eserde Fethu’l-Kadîr’den naklen şöyle açıklanmıştır: “Şayet bir kimse kaza orucuna geceden niyet edileceğini bilmez de kaza orucuna gündüz yani fecirden sonra niyet ederse, bu özür sayılır, orucu nafile olur ve şayet orucu bozarsa kaza etmesi gerekmez. Bu kimsenin hükmü “maznûn” kişinin orucunun hükmü gibidir. (Anlaşılacağı üzere bu vasıftaki orucun kazasının lazım gelmemesi, geceden niyet etmenin şart olduğunun bilinmemesine bağlanmıştır.)

Şayet kaza orucuna geceden niyet etmenin şart olduğunu bilerek bu oruçlara gündüz niyet ederse, bu özür sayılmaz, keza bu orucu nafile olur ve eğer bozarsa kazası lazım gelir. Bu kimsenin hükmü “maznûn” kişinin orucunun hükmü gibi olmaz.”

 

 

2- SORU: “Maznûn” kişinin orucundan bahsettiniz. “Maznûn” kişi kimdir? Onun orucuyla alakalı hükümler nelerdir?

CEVAP:

Maznun kişinin orucundan kastedilen şudur: Bir günlük kaza orucum var zannederek şartlarını yerine getirip oruca niyetlendikten sonra, kazaya kalmış orucu bulunmadığı anlaşılan kimse “maznûn” kişidir. Bu kimsenin bu orucu tamamlaması lazım gelmez. Çünkü bu orucu oruç tutmak isteyerek iltizam etmiş olmayıp, kaza borcunu ödemek için oruca niyetlenmiştir ve bu kişi bu durumda unutma/nisyan nedeniyle ma’zûr/özürlü sayılır. Şayet kazaya kalmış orucu bulunmadığını anlar anlamaz hemen orucunu bozarsa, bu orucu kaza etmesi lazım gelmez. Ancak efdal/daha faziletli olan bu orucu tamamlamasıdır. Şayet kazaya kalmış orucu bulunmadığını anlar anlamaz orucunu bozmayıp oruca devam ederse, bu orucu tutmayı iltizam etmiş olup, orucu yarıda bırakması/bozması caiz olmaz. Eğer bırakırsa/bozarsa, bu orucu kaza etmesi lazım gelir. (İbn-i Âbidîn, Oruç Bahsi)