Bir şehrin başındaki İdareci kâfir olur ve Müslümanlar da azınlıkta olursa Cuma ve Bayram namazı kılınır mı? Kâfir idareciye itaat edilir mi?

SORU: Bir şehrin başındaki Vali kâfir, Müslümanlar da azınlıkta olursa Cuma ve Bayram namazı kılınır mı? Kâfir idareciye itaat edilir mi?

CEVAP:

Müslümanların azınlıkta veya mahkûm durumda olup, gayr-i Müslimlerin ise hâkim durumda olduğu bir halde yapılacak olan şey, Müslümanların kendi aralarından birine bu görevi (yani vali veya idareci olma görevini) vermeleridir. Onda ittifak etmeleri vaciptir. Onu kendilerine idareci olarak seçerler, o da kâdı tayin eder. Böylece kendi aralarında vuku bulan hadiselerin yargı organlarına aktarılması sağlanmış olur. Yine buralarda kendilerine Cuma namazı kıldıracak bir imam da tayin ederler…

Yani kâfir, gayr-i Müslim hâkimlerin ve idarecilerin hâkim olduğu bir ülkede Müslümanlar Cuma ve Bayram namazlarını ikame ederler ve Müslümanların kendi aralarında rızaları ile seçtikleri bir kâdı olur. Onların üzerine düşen görev, Müslüman bir valiyi, bir idareciyi kendi aralarından bulup seçmeleri veya tayin olunmasını talep etmeleridir…

Gayr-i Müslim bir hükümet tarafından her vilayete tayin edilen valilerin (görevlilerin) Cuma namazı kıldırmaları, Bayram namazlarını kıldırmaları, arazilerden haraç almaları, vergi toplamaları, kâdı tayin etmeleri, dul ve yetimleri evlendirmeleri caizdir. Bu durumda küfre itaat gibi görünme, bir bakıma aldatmadır ve anlaşmadan ibarettir. Görev verme konusunda görev veren kişinin Müslüman olması şartı olmadığı gibi, görev almak için İslâm ülkesinde olması da şart değildir…

(İbn-i Âbidîn, Fetevây-i Hindiyye, Hukûk-u İslâmiye Kâmusu, Lübâb fî Şerhi’l-Kitâb, Hidâye, İhtiyâr, Mültekâ/Mevkûfât, Tebyînü’l-Hakâik Şerhu Kenzü’d-Dekâik, İnâye Şerhu’l-Hidâye, Fethu’l Kadîr, Düreru’l Hukkâm Şerhu Ğuraru’l Ahkâm, Bahru-Râik Şerhu Kenzü’d-Dekâik ve Mecmeu’l-Enhur Şerhu Mültekâ’l-Ebhur)