Bir insanın namaz, oruç, hac, sadaka, Kur’ân okuma, zikir veya başka iyiliklerin sevabını ölüye hibe etmesi caiz midir? Bunların sevabı ölüye ulaşır mı, ölüye faydası olur mu?

SORU: Bir insanın namaz, oruç, hac, sadaka, Kur’ân okuma, zikir veya başka iyiliklerin sevabını ölüye hibe etmesi caiz midir? Bunların sevabı ölüye ulaşır mı, ölüye faydası olur mu?

CEVAP:

Ehl-i Sünnete göre bir insanın kendi amelinin sevabını başkasına hibe etmesi caizdir. Bu amel namaz, oruç, hac, sadaka, Kur’ân okuma, zikir veya başka iyilikler olsun onu işleyip sevabını başkasına hibe edebilir. Bu sevap ölüye ulaşır ve bununla faydalanır. Zira bir kimse Peygamberimiz (s.a.v)’den, “Anam babam hayatta iken bana çok iyilikte bulundular, onların ölümünden sonra benim de onlar için iyilik yapmam mümkün müdür?” diye sorduğunda Rasûlullah (s.a.v); “Onlar için namaz kılarsın, oruç tutarsın” buyurmuşlardır. Keza Dâre Kutnî (rh.a) Ali (r.a)’dan Rasûlullah (s.a.v)’in; “Bir kimse mezarlıktan geçerken on bir kere ihlas suresini okuyup sevabını ölülere hibe ederse, Allah Teâlâ o ölülerin sayısınca o kimseye sevap ihsan eder” buyurduğunu rivayet etmiştir. Enes (r.a) Rasûlullah (s.a.v)’den; “Ya Rasûlullah! Biz ölülerimiz için sadaka verir, hac yapar ve dua ederiz. Bizim onlar hakkında işlediğimiz amellerin sevabı onlara ulaşır mı?” diye sorduklarında Rasûlullah (s.a.v); “Evet, sevap onlara vasıl olur. Sizden birinize bir tabak bir şey hediye edilince sevindiği gibi onlar da o sevaba sevinirler” buyurmuşlardır. Ebû Dâvûd (rh.a); Rasûlullah (s.a.v)’in birini kendisi için, diğeri de ümmeti için olmak üzere iki koç kurban ettiğini rivayet etmiştir ki bu bize bir insanın başkasının ameliyle faydalanabileceğini göstermektedir… (Mültekâ/Mevkûfât)