SORU: Zekât malını miskin veya fakir kâfire vermek caiz olur mu?
CEVAP:
a) İster zimmî olsun (ister) başkası olsun İslam milletinin haricinde olan (yani müslüman olmayan) kimseye zekât vermek caiz olmaz…
b) Zekât ve öşrün haricindeki, keffaret, adak ve fıtır sadakası gibi sadakalar Müslüman olmayan kimselere verilebilir. Ancak İmam Şafiî ve İmam Ebû Yusuf buna muhaliflerdir… (el-Hidâye, Zekât Bahsi; İbn-i Âbidîn, Zekât Bahsi)
c) Zimmî: Zimmîye öşrü vermek caiz değildir. Çünkü öşür zekâta mülhaktır. Onun için Fukahâ ona, “ekinin zekâtı” demişlerdir… Haraca gelince: O, sözünü ettiğimiz sadakalardan değildir. Yukarıda geçtiği vecihle onun verileceği yer, Müslümanlara yararlı işlerdir. Onun içindir ki “el-Kenz” ile “el-Hıdâye”‘de, zekâttan başkası istisna edilmemiştir…
“İmam Ebû Yusuf buna muhaliftir.” O, “vacip olan sadakaları zimmîye vermek, caiz değildir” demiş ve onları zekâta kıyas etmiştir. “el-Hıdâye”’de ve diğer kitaplarda, bu kavlin İmam Ebû Yusuf’tan rivayet edildiği bildirilmiştir. Zâhirine bakılırsa O’nun meşhur olan kavli, Tarafeyn’in (İmam Âzam ve İmam Muhammed) kavli gibidir…
Hayreddin-i Remlî’nin hâşiyesinde “el-Hâvî”’den naklen; “biz O’nun (İmam Ebû Yusuf’un) kavli ile amel ederiz”, “fetva onun kavline göredir” denilmiştir…
(Fetevâyi Hindiyye’de, zekât Bahsinde Tahâvî Şerhinden naklen, “bize göre, bu vacip sadakaları da fakir Müslümanlara vermek daha sevimlidir” denilmiştir…)
Ben (İbn-i Âbidîn) derim ki: Lâkin Hidâye ve diğer kitapların ifadeleri Tarafeyn’in kavlini tercih ettiklerini gösterir. Metinler de buna göre yazılmıştır…
d) Harbî: Harbî’ye gelince, müste’men (pasaportlu) bile olsa, hiç bir sadakayı (farz-vacip-nafile olsun) ona vermek bilittifak caiz değildir. Bunu, “Ğâyetü’l-Beyân” ve diğer kitaplardan naklen “el-Bahr” sahibi söylemiştir…
Şu var ki, Zeylaî, müste’mene nafile sadaka vermenin caiz olduğunu kesinlikle ifade etmiştir. Lâkin “el-Muhît”’in “kesb” bahsinde ben (yani İbn-i Âbidîn) şunu gördüm: “İmam Muhammed’in “Siyer-i Kebîr”’de beyan ettiğine göre, Müslümanın, kâfir bir harbîye veya zimmîye sadaka vermesi ve ondan hediye kabul etmesi caizdir. Zira (Buhârî’de geçen) rivayete göre “Nebî (s.a.v.) kıtlık senesinde Mekke’ye 500 altın (dinar) göndermiş ve bu parayı Mekke’nin fakirlerine dağıtmak için Ebû Süfyan b. Harb ile Safvan b. Ümeyye’ye vermelerini emir buyurmuştur.” Ayrıca sıla-i rahim her dinde makbuldür. Keza başkasına hediye vermek güzel ahlâktandır…” (İbn-i Âbidîn, Zekât Bahsi)
Yukarıda “el-Muhît”’te açıklanan husustan maksat; “harbî’ye nafile sadaka vermek haram olmayıp, harbî’ye nafile sadaka vermemenin evla olduğu, bununla (Allah’a) kurbet hâsıl olmadığı ve bunun şer’an bir hayır sayılmadığıdır…” (İbn-i Âbidîn, Zekât Bahsi)