SORU: Savaşta/cephede düşman saldırır da bundan dolayı, ne tek başlarına ne de cemaatle, ne rükû ve secdeyi ne aslî şekliyle ne de îmâ ile yaparak namaz kılmaya güçleri yetmezse, ne yaparlar?
CEVAP:
Hendek gazvesinde Nebî (s.a.v)’in namazı tehir ettiği (ertelediği) gibi namazı ertelerler ve ne zaman kılmaya güçleri yeterse o zaman o namazı kaza ederler…[1] (Teshîl li-Mesâi’l-Kudûrî)
[1] Cabir b. Abdullah (r.a)’den rivayetle (o, şöyle haber verdi): “Hendek (harbi) günü Peygamberin yanına Ömer b. Hattab geldi de; “Ya Rasûlullah, az kalsın ikindi namazını güneş batmadan kılamayacaktım” dedi. Ve (bu durum) oruçlu orucunu bozduktan sonra idi. Rasûlullah (s.a.v); “Vallahi o namazı bende kılamadım” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah, Buthân deresine indi. Bende beraberinde indim. Abdest aldı. Sonra namaz kıldı. Yani güneş battıktan hayli zaman sonra o ikindi namazını kıldı. Sonra onun ardından akşam namazını kıldı…” (Buhârî, Ezan)