Kurban kesmenin Kur’ân’dan, Sünnetten ve İcmâ’dan delili nedir?

SORU: Kurban kesmenin Kur’ân’dan, Sünnetten ve İcmâ’dan delili nedir?

CEVAP:

a) Kurban kesmenin Kur’ân’dan delili:

1- “Rabbin için namaz kıl (Kurban Bayramı namazı) ve kurban kes…” (Kevser, 108/2)

2- “Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah’ın nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik…” (Hac, 22/36)

 

b) Kurban kesmenin Sünnetten delili:

1- İbn-i Mâce’nin zikrettiği üzere Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Hâli vakti yerinde olup da kurban kesmeyen, namazgâhımıza sakın yaklaşmasın…”

2- Tirmizî’nin zikrettiği üzere Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “İnsanoğlu Kurban (Bayramı) günü, Allah’a, kan akıtmaktan daha sevimli bir amel yapamaz. Zira kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlarıyla, kıllarıyla, tırnaklarıyla (Allah’ın huzuruna) gelecektir. Hayvanın kanı yere düşmezden önce Allah indinde yüce bir mevkiye ulaşır. Öyle ise, onu gönül hoşluğu ile ifa edin…”

3- Terğîb ve Terhîb’de zikredildiği üzere Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Bayram gününde gümüş para, Allah katında kurbanlıktan daha sevimli bir şeye harcanamaz…”

4- Müsned’de ve Neylü’l-Evtâr’da zikredildiği üzere Enes (r.a) şöyle buyurmuştur: “Rasûlullah (s.a.v), beyazı siyahından çok, boynuzlu iki koç kurban etti. Onu, ayağını hayvanın yanlarına koyduğunu, besmele çekip tekbir getirdiğini ve eliyle kestiğini gördüm…”

5- Terğîb ve Terhîb’de zikredildiği üzere Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Kim gönül hoşnutluğu ile mükâfatını Allah’tan umarak kurban keserse bu kendisini Cehennem ateşinden korur…”

 

c) Kurban kesmenin İcmâ’dan Delili:

Asr-ı saadetten bu yana Ehl-i Sünnet Âlimlerinden hiçbirisi kurban kesmenin meşru bir ibadet olduğunun aksine bir görüş beyan etmemiş ve bu hususta ümmetin ittifakı vaki olmuştur… (İbn-i Âbidîn, İhtiyâr, Mültekâ/Mevkûfât, Fetevây-i Hindiyye)